**Evet, sevgili okurcuklarım ! :D +6 vote geçti ve ben yeni bölümü yayınlamaya karar verdim ! Lütfen gizli okurlarım, kendinizi belli etseniz fena olmaz hani ! Okuyun ve yorum yapın veya votelayın ! Her neyse, bu arada grip oldum :/ neden olduğum belli açıkçası. Soğuk Su ! İçmeseydim keşke ! Lütfen votelayın ve yorum yapın. Her neyse sizce multimedyadaki resim kim ? LUİS! Beklenmeyen Kişi Luis! Çok sevdiğim bir karakterdir kendisi. Lütfen onun hakkında yorumunuzu yapın ! :) Bu bölümün şarkısı olan Şebnem Ferah - Ben sana hala aşığımı dinleyerek okuyunuz ! Evet, çenem açıldı. Neyse +7 vote da yeni bölüm gelir, melekler ! Öpüldünüz :* ***
Onun burada ne işi vardı. Anlaşılan beni takip etmiş veya onun deyimiyle kokum onu davet etmiş. Luis, İspanyol asıllı bir vampirdi. Buz mavisi gözleri vardı. Saçları, koyu kumraldı. İspanyol erkekleri gibi yakışıklı bir suratı vardı. 1900 yıllarında doğmuş sonradan 1927 yılında vampir olmuştu. İnsan hayatında denizcilikle uğraşmış. Vampir olduğunda ise denizlere açılmış. Onunla 19 yaşımda yeraltı dünyasında karşılaşmıştım. 20 yaşımdan, 23 yaşıma kadar sevgilimdi. Beni kandırdığını General Hugo'dan öğrendikten sonra onu terk etmiştim. Ben ona deli gibi âşıkken, o bana âşık değildi. Benim güçlerime, sihirlerime âşıktı. Beni, ben olduğum için sevmemişti. Ondan ayrılırken, beni ilk başta güçlerim için sevdiğini sonra bana âşık olduğunu demişti. İnanmıyorum demiştim ve ağlayarak onu terketmiştim. Hep peşimden koşmuştu ama sonradan kayboldu . Şimdi karşımda bana bakarak kırmızı şarabını içiyordu. Siyah gömlek ve siyah pantolonuyla muhteşemdi. Jane’e döndüm.
"Karşı masada bir arkadaşım var, Jane. Onun yanına bir gideyim. Darılır bana." dedim.
Jane "Sıkıntı değil, Jade." dedi.
Gülümsedim ve Luis'in masasına doğru yürüdüm.
Luis "Meleğim, çok güzelsin her zaman ki gibi." dedi yumuşacık, çikolata kıvamındaki sesiyle. Bana sarıldı ama kendimi çektim.
"Yalanlarınla beni kandırma. Ben senin meleğin falan değilim. Hiçbir zaman olmadım. Ne arıyorsun burada?" dedim.
"Beni eğlendiriyorsun, Jade. Sen her zaman benim meleğimdin. Kimse değiştiremez bu durumu. Seninle çok önemli bir konu hakkında konuşmam lazım."
"Yalanlarını anlatma bana. İstemiyorum seni."
"Ah, sevgilim. Sende bana âşıksın, bunu ikimizde bal gibi biliyoruz. Yalan söylemiyorum, inan bana. Çok önemli."
İç sesim yalan söylemediğini söylüyordu.
"Peki, tamam Luis. Senin yalan söylemediğine inanıyorum. Ama senin sevgilin falan değilim." dedim.
"Biliyordum, aşkım. Bana inandığını biliyordum. Keşke bana olan aşkını da görebilsen. Neyse onu da göreceksin, ya da ben göstereceğim." dedi.
"Ah, Luis. Şakalarına bayılıyorum ama yeter. Bir-Daha-Senin-Aşk-Masalını-Yutmam. Ee, ne anlatacaksın? Merak ettim. Çünkü ilk defa doğruyu söylediğini göreceğim."
"Burada, şu insancıkların yanında olmaz. Başka bir yerde konuşalım. Hatta yemek yiyelim. Ne dersin, sevgilim?"
"Ah, Luis, Yorma beni. Senin sevgilin olmadığımı ne zaman o beynine girecek? Bu arada yemeğe falan gelemem. Arkadaşlarımı bırakamam. Sana evimin anahtarını versem, orada rahat rahat konuşuruz." dedim.