Küçük Leydim(efsane Leydiler Serisi 2)(TAMAMLANDI)

şaşkınlık...

Emmanın gördüğü belkide en güzel kaleydi burası etrafı yüksek surlarla çevriliydi tek giriş asma köprü gibi görünüyordu.mckenzieler kuzey iskoçyanın en güçlü klanıydı.kalelerinin aşılmaz askerlerininde yenilmez olduğunu duymuştu emma.jack in işaretiyle asma köprü indirildi.alec emmanın kulağına "kalemize hoşgeldin leydim"dedi ve bir eliyle atını yönlendirirken diğer eliyle emmanın beline sarıldı ve içeri girdiler.emma hayretle surlara bakıyordu, tek sıra dizilmiş mckenzie askerleri kılıçları havada beylerine bakıyorlardı."neden böyle yapıyorlar"diye merakla sordu emma
"yeni hanımlarına saygılarını sunuyolar"dedi alec.şaşkındı emma dükün yiğeni olduğu için bir çok saygı şekliyle karşılaşmıştı ama böylesi gerçekten inanılmazdı emmanın gururu okşanmışdı.yüzünde hafif bir gülümseme belirdi.herşey iyi olcak diye düşünmeye başlamıştı o an ama hiçte öyle olmayacaktı.

Kale meydanında halk toplanmıştı.herkes merakla yeni hanımı bekliyordu..sonunda uslanmaz beyleri klana bir hanım getirmişti.
Alec attan indi daha sonra emmanın belinden tutarak onuda indirdi ve elini tuttu.emma bu kadar insanın içinde bu hareket karşısında utandı ve elini çekmek istedi alec daha sıkı tuttu ve onu kendine çekerek belinden yakaladı.
"ben mckenzie beyi alec menkezie, klanın beyi olarak size hanımınız leydi emma mckenzie yi takdım ederim.şuan itibarıyla ona yapılan bana yapılmış sayarım "dedi ve emmanın gözlerine bakarak bir anda onu öptü.emma utançtan ölecekti.bu kadar insanin içinde alec onu öpmüştü yer yarılsada kaybolsam diye düşündü.öpücüğün ardından coşkuyla "beyimiz çok yaşa hanımımız çok yaşa"tezahüratları duyuldu.emma utançla mı yoksa mutluluktan mı o an kızardı bilemiyordu.insanlar onu kabul etmişti.emma dost canlısıydı gelirken reddedilmekten ölesiye korkmuştu.

Halk yavaş yavaş dağılırken jack emma ve alec iç kaleye doğru yürüyorlardı.birden merdivenlerde kızıl saçlı bir kadın belirdi.emmanın belkide gördüğü en güzel kızıl saçlardı.alec in akrabası olduğunu düşündü ilk anda üstünde hizmetçilerin giyemeyeceği türden kıyafetler vardı ve çok çekici görünüyordu
Kızıl saçlı kadın merdivenlerden inerken emmaya ölümcül bir bakış atmıştı.resmen tüm vücudundan nefret akıtıyordu.emma olduğu yerde dondu kaldı.kız yanından geçti.jack ile konuşan alec in kucağına atladı ve öptü.
Emma ne yapacağını bilemez şekilde önündeki manzarayı izliyordu.alecte şaşkındı.abigail kendinden uzaklaştırdığında emma ile göz göze geldi. ifadesizce kendine bakıyordu.nasıl unutabilmişti metresini yollamayı.emma ne düşünecekti.alec öfkeyle abigail itti ve emma ya doğru yürüdü."açıklayabilirim"dedi şefkatle ama emma sadece bakıyordu.sonra o kadının sesini duydu emma."lordum sizi özledim ve burda karşılamak istedim dedi tüm cazibesiyle.emma bir alec birde kıza baktı ve sonunda konuştu."lordum metresinizle yaptığınızla ilgilenmiyorum ama unutmayınki ben bir dükün yiğeniyim ve itibarım var" dedi ve merdivenlerden çıktı.
Alec öfkeyle abigaili tuttu."sen kimsinki hanımına bu şekilde hakaret edersin"resmen öfke kusuyordu."lordum özür dilerim geceyi bekleyemedim "dedi ağlayarak "ne bu gece ne başka bir gece bana gelmeyeceksin şimdi kaybol "dedi abigail ağlıyordu ama üzüntüden değil öfkeyle kimse alec i ondan alamayacaktı bunu o sarı sürtükte görecek dedi kendi kendine.