Ve sonunda londra.
Alec beş günlük uzun yolculuğun sonunda londraya varmıştı. Arthur alec'in istememesine rağmen onlarla gelmek için çok ısrar etmişti. Arthur,jack ve alec sonunda londra sokaklarındaydılar.
"şimdi nereye gidiyoruz"jack, alec'e dönmüş ne yapacaklarını soruyordu.
"burdan sonrası bende"demişti arthur.
"sende mi?"alec arthurun ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu.
"evet ben her zaman iskoçyada yaşamadım alec, abim yaşarken eğitim için burdaydım ve azımsanmayacak bir çevrem var,tabi birde evim"arthur gülümsüyordu. Alec rahat bir nefes almıştı bu haberle.
"sizi getirmekle doğru karar vermişim dük hazretleri"alec de gülüyordu.
"londranın doğusunda kullanmadığım bir evim var gelirken haber yolladım, hazırlattım ve emmanın tutulduğu evi buldurttum" alec bu kadarını beklemiyordu ve minnettardı bu adama. Her geçen gün daha fazla saygı duyuyordu.
Bir saatlik yoldan sonra londranın gürültüsünden uzak sakin bir yere gelmişlerdi.malikane tam arthurun tarzıydı. Etrafı ağaçlarla çevrili fazla göz önünde değildi. Kapılar açılmış ve uşaklar kapıda efendilerini bekliyorlardı.
"dük hazretleri uzun zaman oldu"kapıda duran yaşı nerdeyse ellilerinin sonunda olan bir uşak karşılamıştı onları.
"merhaba tom gerçekten uzun yıllar oldu ama sen hala aynısın"arthur emektar uşağını tekrar gördüğü için mutlu olmuştu.
" sizde efendim odalarınız hazır buyrun"tom önde alec, arthur ve jack arka da eve girmişlerdi.
"çalışma odasında olucağız tom içecek ve yiyecek birşeyler yollar mısın"
"peki lordum"hızlı adımlarla mutfağa yönelmiş ve emirler yağdırıyordu şimdi tom. Arthur onun bu halini görünce yıllar öncesi bu evde geçirdiği zamanları hatırladı. Hayatındaki en mutlu yıllardı tabi matt ve lucye kadar. Güzel karısı ve oğlunu düşününce arthur gülümsemişti, şimdiden özlemişti onları.
"emmayı hemen görmeliyim"alec sabırsızdı artık.
"haklısın alec ama beklemelisin burası İngiltere sonunda idam bile edilebilirsin"arthur haklıydı aceleci olmamalıydı. Ama emmayı çok özlemişti. Onun için endişeleniyordu. Alec emmasız artık nefes alamadığını hissediyordu. Onsuzluğa dayanamıyordu. Cebinden bir şal çıkarmıştı. Bu emmanın kaybolduğu yerde bulduğu şaldı. O günden sonra onu asla yanından ayırmamıştı. Umutsuzluğa kapıldığı anda kokusunu içine çekerek emmayı hayal ederdi. İşte şuan o anlardan biriydi ve kokusunu ciğerlerine kadar çekmişti.
"dayan aşkım sen ve oğlumuz için gelicen" alec sessizce mırıldanıyordu.
"şimdi ki planınız ne lordum"jack arthura dönmüş olacakları merak ediyordu.
"eski bir dostumu bekliyoruz haber yolladım kraliçe ye yakın bir soylu"alec ne yaptığını anlamamıştı.
"arthur amacın ne"arthur alecin sabırsızlığının farkındaydı.sonuçta iskoçlardı ve sabır kanlarında yoktu.
"alec burası ingiltere burda kaba kuvvetle halledemezsin hiç birşeyi williamı mahvedicem yaşadığına pişman olucak"arthurda en az alec kadar öfkeliydi.
"ölmesini istiyorum arthur emmayı benden almasının bedelini ödeyecek"alec kükrüyordu resmen.şuan iskoçyada olmayı o adamı bir iskoç gibi cezalandırmayı o kadar çok isterdi ki. Pencereden dışarı seyrederken içinden lanet okuyordu kendine, bu kadar aciz olmasına, o iskoçyanın korkulan lorduydu ama burda aciz bir insandı sadece.
İşte o an kapı çalmıştı.
"lordum kont alex glascow geldi sizi görmek istiyor" arthur içeri göndermesini işaret etmişti."dük mcintoch sizi tekrar gördüğüm için mutluyum"kont şen bir kahkaha ile arthura sarılmıştı.
"bende seni alex bu şartlarda olmasını istemezdim sizi tanıştırım dük alec mckenzie ve mckenzie ordu komutanı jack mckenzie"kont alec ve jack le tokalaşmıştı.
"demek kraliçe mary'den ünvanı alabilen ilk iskoç sizsiniz bu durum çok sükse yapmıştı" alex, alec i inceliyordu. Gerçekten ünvanına yakışır bir lord olduğu düşünüyordu.
"konumuza geçelim eski dost durumu biliyosun yiğenim emma o şerefsiz baronun elinde alec saldırırsa sonunu sende biliyorsun bir şekilde kraliçenin haberi olmalı" alex dikkatle dinliyordu.
"evet arthur, kraliçe bugün gezisinden dönüyor mektupla durumu bildirdim haber gelir bugün yarın" alex arthurdan olanları öğrendikten sonra gerekli bağlantıları ayarlamıştı. Onunda williamdan alınacak bir intikamı vardı. Onun yüzünden babasına ait olan düklük ünvanı elinden alınmış annesine ait olan kontluk ünvanıyla yaşıyordu. Şimdiki york dükü ile bir olmuş yalancı şahitliğiyle ünvanını kaybetmişti. Neyseki kraliçe sadece ünvanını almıştı. Onun yine de saraya yakın olmasına izin vermişti. Kontun, prenses victoria'a ile arkadaşlıgıda bunda etkili olmuştu tabi.
15 yıldır bu günü bekliyordu alex de bu yüzden arthurun teklifini hemen kabul etmiş ve gelmişti.
Yemeklerini yedikten sonra uzun süre ne yapacaklarını planladılar.alec de alex e güvenip güvenemeyeceğini anlamaya çalışıyordu sonuçta oda bir ingiliz di.
"dük ile ne zamandır tanışıyorsunuz kont" alec kontu tanımaya çalışıyordu.
"arthur ve ben aynı okuldaydık"
"ama siz bir kontsunuz bir dük ile aynı yerde okumanız garip değil mi"alexin suratında memnuniyetsiz bir gülüş oluşmuştu.
"alex bir düktü alec ünvanı elinden alındı."arthur eski dostunun rahatsızlığını anlamıştı.
"baron yüzünden tabi ki hain yılan"alex tıslarcasına sövmüştü.
"o ve şimdiki york dükü olan kuzenim benim Fransa için ajanlık yaptığımı ima ettiler tabi buna kraliçe inanmadı ama dedikodu çok fazla yayıldığı için kraliçe insanların susmasını ünvanımı sökerek sağladı" alex öfkesini kırılan bardakla göstermişti.
Alec adamın gözündeki saf öfkeyi görmüştü.
"odalarımız hazır dinlenelim burda kal alex"alex onaylayarak kendi için hazırlanan odaya çıkmıştı.
"sen yatmayacak mısın alec"jack de odasına çıkmadan önce alecin dısarı yönlendiğini görmüştü.
"hayır sen yat hava alıcam bura beni boğuyor"alec huzursuzdu ve nefes almaya ihtiyacı vardı.dışarı çıkmıştı.
Bahçe sessiz ve sakindi iskoçyadaki evini hatırlattı ona ama emmanın olmadığı hiç bir yer evi değildi artık ve emmayı almadan da dönmeyecekti sonu ölüm bile olsa emmasız yaşamayacağına yemin etmişti o an.Aynı anda çokta uzak olmayan o evde de aynı gökyüzüne bakıyordu emma. Günleri odada hapis hayatıyla geçiyordu. William doğuma kadar kimsenin emmayı görmesini istemiyordu. Emma doğum yapacak ve sonrasında william ile sosyeteye karışacaktı. Tabi bu baronun planıydı. Emma ise ilk fırsatta kaçmanın derdindeydi.ama bunu yapamazdı şimdi hamileydi ve bebeğini korumalıydı. Sabredecekti alece inancı tamdı asla onu bırakmayacağını biliyordu. Bebeği için gelicekti.hamileliğin verdiği yorgunluk artık iyice hissediliyordu. Emma oda hizmetçisinin yardımıyla geceliğini giymiş ve uzanmıştı yatağına.
"az kaldı lucas baban bizi almaya gelicek"demiş ve karnını okşamıştı.artık iyice belli oluyordu karnı altıncı ayındaydı emma bebeğine lucas diye hitap ediyordu. Bir gece rüyasında oğlu olduğunu ve ona lucas dediğini görmüştü ve adını lucas koymaya karar vermişti.
Alec in ne diyeceğini bilmiyordu ama kabul ediceğine emindi. Lucasta annesinin sesini duymuş ve kıpırdanarak onu onaylıyordu sanki.Emma her gece olduğu gibi gözlerini kapamış ve alec i hayal ederek uykuya dalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Leydim(efsane Leydiler Serisi 2)(TAMAMLANDI)
Historical Fictionilk görüşte aşk ,nerden bilebilirdim ki o küçük kızın kalbimi böyle ele geçireceğini yüreğimi esir alıcağını ama ne olursa olsun leydi emma benim olcak yıllarca beklesemde benim olcak gerekirse bunun için savaşarım ############ Amcam bunu bana nasıl...