İşte ordaydı annesi ve babası sanki kucaklarını açmış emmayı çağırır gibilerdi.emma alec in yardımıyla attan inmiş ve yavaş adımlarla yanyana yatan anne ve babasının mezarlarının başına gelmişti.soğuktan mı yoksa heyecandan mı titriyordu bilmiyordu.alec, emmanın titremesini farketmiş ve ona sarılmıştı.
"üşüyormusun emma"endişeliydi genç adam.
"hayır aşkım sadece biraz, bilmiyorum alec heyecanlandım galiba"
"seni yalnız bırakmamı istermisin"alec emmaya anlayışla sormuştu bunu belki de genç kadının yalnız kalıp içini dökmesi ona iyi gelebilirdi.
"hayır ailemle tanışma vaktin beyim."emma alec in elini tutmuş gülümsüyordu şimdi.
"babam dük john alex mcintoch ve annem lisa emily mcintoch"emma büyük ağacın altındaki iki basit mezarı işaret etti eliyle, üzgündü.
"bu şekilde tanışmanı istemezdim keşke onlarda yaşıyor olsalardı"emma dayanamamış artık ağlamaya başlamıştı.
"ağla leydim ama sen gördüğüm en güçlü kadınsın bunu unutma"emma bu sözleri duyunca gözlerini alece dikmiş ve sevgiyle bakıyordu.o an ne kadar şanslı olduğunu hatırladı.mezar taşlarının yanına oturmuştu artık
"anne, baba bu alec benim eşim kuzey iskoçyanın en güçlü askerlerinden biri artık beni o koruyor huzur içinde uyuyun ben artık çok mutluyum"emma gururla aleci tanıtıyordu onlara.
Alec saygıyla eğildi mezarların karşısında
"huzur içinde uyuyun ekslansları kızınızı ömrüm boyunca koruyucam ve sevicem"alecte emma gibi ailesinin ruhuyla konuşuyordu.
emma hayranlıkla izliyordu kocasını o kuzey iskoçyanın korkusuz savaşçısı herkesin önünde korkuyla eğildi alec mckenzieydi.ama emma için sadece aşktı.
Bir süre mezarlıkta oturup barbaranın topladığı çiçekleri bıraktıktan sonra mckenzie topraklarına doğru yol almaya başladılar.
Baron william ın toprakları..
"lordum casusların bahsettiği kadın geldi"
"içeri yollayın"william sabırsızlıkla kadını bekliyordu.
Beklediğin kadın abigail denen haindi.kadın tüm cazibesiyle odaya girmiş ve barona sorar gözlerle bakıyordu.
"demek alec denen adamın metresi sensin"
"evet lordum"
"seni neden çağırdığımı biliyormusun" abigail şakınlıkla bakıyordu.daha bir kaç gün önce bir kaç ingiliz onu bulmuş ve buraya getirmişti.william alec karşısında yaşadığı hüsrandan sonra onun açığını aradı günlerce ve sonunda bu kadını buldu.
"emma denen sürtük gelene kadar alec benimdi"
"demekki ortak bir düşmanımız var"
"benden istediğiniz ne"abigail bu soylunun amacını anlıyordu.adamın istediği emmaydı.onun istediği ise alec bu onun şansıydı.
"yıllarca yatağını ısıttın belkide bir çocuk leydim lorddan"
"hamile değilim"
"bunu sen ve ben biliyoruz emma gururlu bir kadındır ve alec i terk edicektir.o bana sende alece gidiceksin"
"ama nasıl alec beni asla koynuna almayacaktır."
"bu sana kalmış hazırlan bir ay sonraki baloda benim yanımda onun karşısına çıkıcaksın"
Abigail sinsice gülümsüyordu.o sarı sürtükten intikam vakti gelmişti.
Mckenzie toprakları.
2 günlük yoldan sonra kaleye varmışlardı.anabel kucağında connor ile kale kapısında onları karşıladı.
"emma çok özledim seni"connor koşarak emmanın boynuna sarılmıştı.emmada onu kucağına almış etrafında çeviriyordu ikisinin kahkahası kaleyi şenlendirmişti.
Alec yanlarına geldiğinde connor hala ondan çekiniyordu.emmanın teşfikiyle
" lordum hoşgeldiniz "demişti. Alec connorı kucağına almıştı.
"anlaşalım artık benden korkma yoksa sana söz verdiğim talimlere gitmeyiz"
"ahh alec ne ayıp onu tehdit etme"emma alece azarlarcasına bakıyordu
Alec kucağında connor olan emmaya hayranlıkla bakıyordu.kendi çocuklarını hayal etti ve karar verdi artık bu işi hemen halledecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Leydim(efsane Leydiler Serisi 2)(TAMAMLANDI)
Historical Fictionilk görüşte aşk ,nerden bilebilirdim ki o küçük kızın kalbimi böyle ele geçireceğini yüreğimi esir alıcağını ama ne olursa olsun leydi emma benim olcak yıllarca beklesemde benim olcak gerekirse bunun için savaşarım ############ Amcam bunu bana nasıl...
