Küçük Leydim(efsane Leydiler Serisi 2)(TAMAMLANDI)

luna

Luna ve jack için büyük gün gelmişti.kaleye geldikten bir kaç gün sonra emma lunanın düğünü için hazırlıklara başlamıştı.arkadaşının mutluluğu için herşeyin tam olmasını istiyordu.alecte komutanının, en yakın dostunun düğünü için istediği herşeyi yapması için emmaya izin vermişti.
"hadi luna şu kumaşlara bak kalenin en iyi kumaşlarıymış anabelin dediğine göre"emma anabele göz kırpmıştı.luna emmaya karşı çok mahcuptu.

"leydim bunlar çok güzel ve sizin hepsi ben sıradan biriyim eski bir elbisemi elden geçirsem yeterli olacaktır"luna emmanın iyiliği karşısında eziliyordu.kumaşlar gerçekten lunanın hayallerinin bile ötesinde güzeldi.bunları bir hizmetçi maaşıyla ödemesi imkansızdı.bunları alacak bir aileside yoktu.onlar luna daha ufak bir kızken köy baskınında katledilmişti.diğer kimsesiz çocuklar gibi oda sahip çıkanı olmadığı için kalenin hizmetine alınmıştı.luna elindeki kumaşa bakarken çocukluğunu hatırlamıştı.annesini babasını küçük kulübelerini orda yaşadığı mutlu anıları.

"luna lütfen benim sana düğün hediyem bu kabul et kaleye geldiğim günden beri bana karşı çok iyiydin olmayan kardeşim oldun"emma duygusallaşmıştı.lunada hanımının bu sözleri karşısında göz yaşlarını tutamadı.

"leydim benim bir ailem olmadı bildiğim tek ailede bu kaleydi.sizde bana karşı hep nazik oldunuz kız kardeşiniz olarak beni gördüğünüz için çok mutluyum"iki kadın sarılarak ağlıyordu.

"hadi ama yapılacak bir düğün dikilecek bir gelinlik var"anabelde bu manzaraya daha fazla dayanamamıştı.
"peki ozaman bu nasıl" emma elindeki kumaşı lunaya uzatmıştı.
"çok güzel"luna hayranlıkla bakıyordu
.
"tamam hanımlar kumaşımız bu düğün sabahına kadar yetiştirin"
Anabel peki hanımım diyerek terziyle odadan çıkmıştı.
"artık mutlu ol gülümse luna bu senin en güzel günün olucak"

"hayal gibi leydim"luna çok mutluydu.

İki arkadaş konuşurken odaya mary girmişti.
"gel mary connor nerde" mary iki leydiyide selamlayıp oturdu.

"askerlerle talimde lordum sözünü tutuyor"mary alec ve emmaya çok şey borçluydu.o yüzden durmadan çalışıyor koşturuyordu.

"sende artık dinlenmelisin çok fazla çalışıyorsun"

"teşekkürler leydim elimden geldiğince hizmet etmek istiyorum"emma marynin minnettarlığının farkındaydı.

"peki leydim siz nasıl isterseniz"

"tamam ozaman terziye ugramanı kendin ve connora düğün için kıyafet diktirmeni istiyorum bu rica değil emir"emma karşı çıkacağını bildiği için bu yönteme başvuruyordu bazı zamanlar.

"luna ben lordumu özledim biraz dolaşsak mı"luna buna dünden razıydı oda jack i görmemişti dünden beri.birlikte talim alanına doğru yürürken az ilerde askerler omuzlarında connor ile şakalaşıyorlardı.

Alec ve jack ise ağacın altında oturmuş onları izliyorlardı.
Az ilerden gelen emmayı görünce alec gülümsemişti.arkadasının güldüğünü gören jackte o tarafa baktığında lunayı görmüş ve oda kıkırdıyordu artık.

Alec hızlı adımlarla emmanın yanına varmış ve onu çoktan kucağına almıştı bile.

"leydim"

"lordum" emma kocasının boynuna sarılmış ve saçlarını öpmüştü.
"alec seni özledim bu günlerde fazla zaman geçiremiyoruz"emma çocuk gibi mızmızlanıyordu.aslında haklıydı bir kaç gündür saraydan gelen yazılar onu çok meşgul ediyordu.

"peki leydim haklısınız bugün emrinizdeyim"alec emmayı kucağından indirdiğinde emma bir an yerin ayaklarının altından kaydığını hissetti.

"emma iyi misin"alec endişelenmişti.

"iyiyim alec sadece çok yoruldum galiba"

"doktora görünmelisin odana git ben hemen gelicem olur mu"

"peki alec"demişti emma.

"leydim iyimisiniz"emmanın hastalandığını gören lunada endişenmiş yanlarına gelmişti

"emmayı odasına götür luna"lunada alec kadar endişeliydi.

Emma ve luna birlikte odaya girdiklerinde arkalarından kapı çalınmış anabel ve yanında şifacı ile odaya girmişti.

"lordumuz muayene olmanızı istedi leydim"demişti anabel

"peki beni rahat bırakacaksanız şifacı baksın" emma boşuna endişelendiklerini düşünüyordu.şifacı işini bitirmiş hazırlanırken alec içeri girmişti.

"neyi var"alec sabırsızdı.

"leydimiz iyi ama artık dikkat etmeli"emma şaşkın şaşkın bakıyordu.

"bir varisiniz olucak lordum"demişti şifacı.emma şoktaydı alec ise mutlulukla emmaya sarılmıştı.

"aşkım bana en büyük hediyeyi verdin"alec okadar mutluydu ki.
Emma hala şaşkındı ama o da en az alec kadar mutluydu.herkes çıkmıştı odadan sadece ikisi kalmıştı, birlikte yatakta uzanıyorlardı.alec emmaya sarılmış bir eliylede karnını okşuyordu.
"bizim bebeğimiz"emma gözyaşlarına hakim olamıyordu.bu anı ikiside uzun zamandır bekliyordu.emmanın en büyük dileği alecin bebeğine sahip olmaktı.sonunda duaları kabul olmuştu.

İki gün boyunca alec emmanın yürümesine bile karışır olmuştu.

"alec biz iyiyiz merak etme"emma alecin baskılarından yorulmuştu ama bir taraftan da hoşuna gitmiyor değildi.

"olsun emma ikinizde dikkat edin"alec karısına ve bebeğine birşey olucak diye tedirgindi.

"hadi düğün günü bugün gidelim" demişti emma alec in koluna girerek.
Kilise çok kalabalıktı.herkes yerlerini almış gelini ve damatı bekliyordu.emma ve alecte yerlerini almışlardı.
Sonunda gelin ve damat gelmişti.luna çok güzel bir gelin olmuştu.emma onu görünce ağlamaya başlamıştı.

"emma iyi misin ağrın mı var"alec emmanın son günlerde fazla duygusal olduğunu düşünüyordu.
"hayır bak alec çok güzel"emma bir yandan burnunu çekiyor bir yandanda ağlıyordu.alec karısına hayranlıkla bakıyordu.bu kadın her haliyle mükemmel diye düşündü o an alec.

Peder yeni çifti kutsamış nikah sona ermişti artık.

Jack ve luna tebrikleri kabul ettiler.akşam şereflerine verilen şölene katıldılar.

"lordum bu mektup size saraydan geldi" bir asker elinde ingiliz kraliçeden gelen davetiyeyi getirmişti.
Alec mektubu açıp okuduğunda şaşkındı.emmada onun neden huzursuz olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"neler oluyor alec iyi misin"emma kocasına bakıyordu.

"bu davetiye emma bizi saraya davet ediyorlar" kağıdı emmaya uzattı.

"ne güzel iskoç sarayına gitmeyeli çok olmuştu"

"hayır aşkım ingiliz sarayı dük olarak oraya davet edildim" emma şaşırmıştı.
Böyle bir daveti bekliyordu ama bu kadar erken beklemiyordu.