Emma bütün gece uyuyamamıştı.alecte bunun farkındaydı.uyuması için ikna etmeye çabalasada emma çok huzursuzdu.
"matt e birşey olursa dayanamam alec o daha çok küçük"
"ona birşey olmayacak aşkım birşey olmasına izin vermicem hem artık uyumalısın sabah erkenden yola çıkıcaz biliyosun"emma usulca alec e sokuldu ve ona sarıldı.şuan tek ihtiyacı alec in sıcaklığıydı.güçlü olmalıydı alec haklı matt e birşey olmayacak buna asla izin vermicekti emma.alec genç kadını kendine çekti ve sarıldı saçlarını okşadı.emmanın nefesi düzene girince alec onun artık uyuduğunu anlamıştı.ona sarılarak oda uyudu.
güneş yeni doğarken uyanmışlardı.hazırlıklarını tamamlayıp büyük salona indiler.anabel onlara kahvaltı hazırlamış inmelerini bekliyordu.eva ve brandonda yola çıkmadan onlarla vedalaşmak için bekliyorlardı.
"günaydın emma tatlım dik dur sen mckenzie hanımısın o baron bozuntusu bunu görücek istersen bizde size katılalım"emma evaya gülümsedi.uykusuzluktan ve ağlamaktan emmanın gözleri kıpkırmızıydı eva gördüğü manzara karşısında çok üzülmüştü ama emma güçlü bir kadındı ve dik duracaktı bunu biliyordu.
"hayır eva siz kalesinize dönün alec yanımda tekrar gelin lütfen seni çok özlicem"
"bende seni en yakın zamanda tekrar görüşücez"diyerek emmaya sarıldı.emma gözyaşlarına hakim olmak için çok çaba sarfetmişti.ağlamayacaktı kimseyi üzmeyecekti.
Brandonda emmaya saygılarını sunarak alec in yanına gitti."alec dostum senden haber bekliyor olucam demen yeterli hemen ordumla gelirim.o ingilize haddini bildirmeye hazırım"
Alec çocukluğundan beri destekçisi olan brandona sarıldı."sagol brandon halledemiyecek birşey değil hiç kimse karımı tehdit edemez edende bedelini öder" bunları emmaya bakarak söylüyordu.emma kocasına minnettardı.
Eva, brandon ve beraberindeki askerler kendi topraklarına doğru yola koyulduktan bir süre sonra emma alec ve beraberindekiler güneye doğru yola çıktılar.
Emma güneye doğru yol alırken hem heyecanlı hemde üzgündü.tekrar evinde olucak,annesinin babasının mezarını tekrar ziyaret edicekti.büyüdüğü topraklarda olucaktı.düşünürken biran gülümsedi.alec emmanın gülümsediğini görmüştü.onu tekrar gülerken görmek, alec bunun için herşeyini verebilirdi.emmanın atına yanaştı.ellerini tuttu."hep gül aşkım" demişti genç adam
"tekrar evde olmak ailemi görebilmek, içim kıpır kıpır alec" bunları söylerken emmanın gözlerinin içi parlıyordu.fakat alec in yüzü kararmıştı.emma bunu farketmişti.alec, macintoch topraklarından evi gibi bahsettiğini duyunca emmanın, kalbinin kırıldığını hissetmişti.hala mı kabul etmemişti onu.alec buna tahamül edemezdi.onun yeri kendi yanıydı.
"ama benim gerçek evim mckenzie kalesi ve ailem artık sensin alec" demişti emma biranda gözlerine bakarak alec in dünyası aydınlanmıştı.
"emma sen benimsin kale bizim evimiz senle bir ömür geçirmekten başka bir dileğim yok"emma mutluydu.alec onun herşeyiydi.
"merak etme matt iyi olucak kimsenin seni üzmesine izin vermicem"alec emmayı tutup kendi atına çekip önüne oturttu.sevgiyle sarıldı aşkına.konaklayacakları yere kadar bu şekilde yol aldılar.yol boyu alec emmanın başını öpüp saçlarını koklamıştı.
"lordum burası konaklamak için uygun atları dinlendirelim baya yoruldular"jack yol boyu luna ile arkadan onları takip etmişti.emmaya yardımcı olması için lunada onlarla gelmişti.emmayı attan indiren alec jack ile nehir kenarına doğru giderken lunada emmanın yanına gitmişti."leydim iyimisiniz bir ihtiyacınız var mı"
Emma yol boyu okadar sessizdi ki luna endişeleniyordu.
"tesekkürler luna şimdilik yok ama sana minnettarım beni yalnız bırakmadın ve geldin"luna utanmıştı."leydim benim görevim bu hem benim arkadaşımsınız bana karşı hep iyi oldunuz"
"sende öyle luna iyiki varsın"emma gülümseyerek arkadaşına sarıldı.hava kararmak üzereydi bir kaç asker ağaçların altına çadırları kurmuştu.alec ve jack onlara doğru geliyordu.alec gülünseyen karısına sarılarak alnından öpmüştü."dinlenelim artık emma"
"peki lordum ama luna ne olcak"
"leydim onun içinde çadır hazır" dedi lunaya göz kırpan jack luna utançtan kızarmıştı.askerler nöbet tutarken diğerleri dinlenmek için çadıra çekilmişti.emma çadıra girdiğine yerdeki küçük yatağı gördü ve yavaşça uzandı.alecte yanına oturmuştu."emma çok güzelsin"dedi alec. Karısını özlemişti ve onu arzuluyordu.yavaşça öpmeye başlamıştı."alec dur lütfen etrafta insanlar var"
"merak etme duymazlar azcık sessiz olsak yeter" demişti.emma utançtan kıpkırmızıydı ama yinede yok diyememişti.en az alec kadar oda bunu istiyordu.alec yavaşça emmanın üstüne çıkmış.dudaklarından boynuna doğru ilerliyordu.emma arzudan kıvranırken alec emmanın eteğini beline kadar çekmiş aynı anda kiltini çıkarmıştı.yavaşça içine girmişti."ahh alec beni çıldırtıyorsun"
"emma sana doyamıyorum"demişti soluk soluğa ikiside yavaşça zirveye çıkarken alec emmanın dudağına yapışarak çığlığını hapsetmişti.
İkiside soluk soluğa yatıyorlardı artık."iyi geceler aşkım"
"uyu emma dinlen"
"peki"demişti genç kadın ve yavaşça uykuya dalmıştı.
Alec aşkla karısını izlerken ona söz vermişti.asla ama asla kimse emmaya zarar vermiyecekti.buna yemin etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Leydim(efsane Leydiler Serisi 2)(TAMAMLANDI)
Historical Fictionilk görüşte aşk ,nerden bilebilirdim ki o küçük kızın kalbimi böyle ele geçireceğini yüreğimi esir alıcağını ama ne olursa olsun leydi emma benim olcak yıllarca beklesemde benim olcak gerekirse bunun için savaşarım ############ Amcam bunu bana nasıl...