** Şarkıyı hatırlatmama gerek var mı ki? kjvfdg Sakinliği ve sözleri çok hoş ^-^ **
"Luhan?" Duyduğum ses ile gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm yüz Sehun'a aitti. Ama buna şaşırmak yerine minik bir tebessüm edip olduğum yerde hareketlenmiştim. Uykudan yeni uyandığım için pek ne yaptığımı biliyorum diyemezdim.
"Gülümseyerek beni öldürebilirsin." Sehun mırıldandığında gözlerimi ovuşturup kendime gelmeye çalışıyordum ve bu yüzden de dediğini fazla umursamadım.
"Geldik mi?" Ne kadar süredir uyuyordum bilmesem de arabanın duruyor olmasından kaynaklı istediği yere geldiğimizi düşünmüştüm. Nerede olduğumuzu da hala bilmiyordum çünkü hava karanlıktı ve görebildiğim tek şey gözümü alan bir ay ışığıydı. Onu da incelemekle uğraşmıyordum zaten.
"Evet, biraz uzun sürse de buradayız."
"Ne zamandır uyuyorum ben?" yeni bir soruyu sorduğumda her zaman bu kadar uysal biri olmadığımı bildiği için Sehun hızlıca yanağımdan bir öpücük çalmıştı. Bu da uykumu açan bir etken oldu ve ben hızla eski halime döndüm.
"1 saattir uyuyorsun, sevgilim."
"Senin! Sevgilin! Değilim! Çıldıracağım ya, cidden çıldıracağım!" Sinirle tısladıktan sonra içime temiz hava çekmek adına kapıyı açıp dışarıya çıktım.
Ama gördüğüm görüntü öylece kalmama sebep olmuştu. Yolun hemen yanında başlayan kumlar ve onun bitiminde sonunu göremediğim deniz vardı. Şaşkınlıkla beni sahile neden getirdiğini düşünürken Sehun çoktan yanımda yerini almıştı bile.
"Buraya neden geldik?" Sehun'a dönüp baktığımda önce bana gülümseyip daha sonra karşısındaki manzaraya bakmıştı.
"Çin'deyken moralin bozuk olduğunda, kendini kötü hissettiğinde hep sahil kenarına gelirmişsin. Ben de bugün iyi hissetmediğin için seni mutlu edebilecek bir yere getirmek istedim." Sehun'un ağzından çıkan düşünceli sözler boğazımda bir şeylerin düğümlenmesine neden olmuştu. Bu his yüzünden seslice yutkunup karşısındaki manzarayı izleyen Sehun'a baktım.
Neden kalbim böyle hızlanmıştı ki bir anda? Neden şu an sadece bu yaptığı yüzünden ona sarılarak teşekkür etmek istiyordum?
Sırf beni mutlu etmek için eskiden yaptığım alışkanlığımı bile öğrenmişti. İyi hissetmem onun için bu kadar önemli miydi yani...
Eski ülkemde evimiz sahil kenarına yakın olduğundan, kimsenin olmadığı saatlerde sahile gelmek benim için sakin kalmanın ve huzur bulmanın anlamıydı. Ve şu an her ne kadar farklı bir mekan olsa da hemen hemen aynı huzuru hissettiriyordu. Çoktan rahatlamıştım bile.
Bakışlarımı tekrar Sehun'dan ayırdım ve ben de onun gibi arabaya yaslandıktan sonra ay ışığının aydınlattığı denize bakmaya başladım.
"Bunu nasıl öğrendin? Annemin, babamın bile bildiğini söyleyemem." Mırıldandığımda Sehun boğazını temizleyip olduğu yerde biraz daha dik durmaya başlamıştı.
"Kendime göre yöntemlerim var benim de. Bir Sherlock Holmes olmasam da en azından bir şeyler yapıyorum işte." Bilmişçe söylediği şeye göz devirerek gülümsemiştim. Sehun'dan korkmak gerek derken ne kadar haklı olduğumu bana kanıtlamaya çalışıyordu sanki.
"Ciddi ol biraz. Nasıl öğrendin?" Yine de merak ettiğimden Sehun'a dönüp hoşnut bir şekilde gülümseyerek sordum.
"Kolay olmadı tabii... Yani onlarca insanla görüştüm. Bağlantıları ve ipuçlarını yakaladım. Sonra onları birleş-"
![](https://img.wattpad.com/cover/67829646-288-k598148.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAZY IN LOVE
Fanfiction"Sehun, böyle yapma. Beni sevmenle ilgili olan düşüncelerimi biliyorsun." "Biliyorum. Beni sevmeyeceğini de biliyorum. Ama senden zaten beni sevmeni beklemiyorum, Luhan. Bana karşılık vermeni, denemeni ya da bir şansını da istemiyorum. Yani... Elbet...