**Şarkıya mutlaka bakın hem kendisi hem de sözleri çok güzel çünkü ve bu bölümü de fazlasıyla yansıtıyor. Yani kısacası bakın işte lkgdksk altyazıyı da videonun sağ alt köşesinden açabilirsiniz **
**** (LUHAN)
Kafeden çıkıp eve gittiğimde beklemeden kendimi odama attım. Tam tamına 2,5 saat beklememe rağmen gelen giden herhangi biri olmamıştı. Fena bir şekilde ekilmiştim kısacası.
O kafeye gitmeden önce bu buluşma için daha önce hiç olmadığım kadar heyecanlanmıştım. Çünkü Se Ri ile aramda bir şeylerin olmasını gerçekten de istiyordum. Öyle ki Sehun gibi bir engelim varken onu bile aşmış ve bu kız ile bir şeyler denemeye çalışmıştım.
Benim için bu durumda en zor şey Sehun'u atlatmakken sırf Se Ri ile buluşabilmek için ondan kaçmayı başarabilmiştim. Üstelik bunun sonunda belli etmemeye çalışacak olsa bile Sehun'un üzüleceği aşikardı. Bana bakıp 'seni bir başkasıyla görmeye dayanamam, Luhan' deyişi şimdiden kulaklarımı dolduruyordu hatta. O andaki dolu gözleri zihnimde belirirken kendimi garip bir şekilde suçlu hissetmiştim.
Peki, Sehun'u üzmek de dahil yaptığım onca şeyden sonra sonuç neydi? Aptal gibi 2,5 saat boyunca bekleyip, kandırıldığımın ve ekildiğimin geç farkına varmamdı. Kendime kızsam da incinsem de değişen bir şey olmadığından öylece tepkisiz bir şekilde duruyordum şu anda.
İlk defa bir randevumu batıran Sehun değildi. Hatta belki de bendim? Yalnızca birkaç günlük bir kız için fazla heveslenmemdi? Bilmiyordum... Sadece bildiğim tek bir şey vardı o da bu durumun berbat hissettirdiğiydi.
"Selu, buraya gel kızım." Yatağa çıkamadığı için yerde başını kaldırarak bana bakan sevimli şeyi kucağıma alırken söylemiştim. Sanırım, Selu son günlerde aklımı dağıtmak için yanımda bulunan en ideal şeydi.
"Sence niye böyle oldu?" ayağı yeni iyileşen minik yavruya sorduğumda birkaç kez miyavlamak dışında bir şey yapmamıştı.
"Sehun'u üzdüğüm için mi? Bunu nasıl söylersin, Selu? Sırf Sehun da baban diye mi böyle yapıyorsun? Kalbim kırıldı." Selu hiçbir şey söyleyemiyor olsa da ben ona kendimce öyle bir vasıf yüklemiştim. Ayrıca aklımı kurcalayan noktaları Selu söylüyormuş gibi davranmayı da bırakmalıydım. Çünkü bu aklımı yitirdiğimin göstergesi demekti.
Kucağımdaki kedinin başını okşarken bir yandan da yatağın üstüne attığım deri ceketimin cebinden telefonumu çıkarmaya çalışıyordum. O sırada parmağıma değen soğuk şey ile telefonumla beraber onu da çıkarmaya karar vermiştim.
İkisini de açığa çıkarıp telefonu yanıma koyduktan sonra elimdeki yüzüğe baktım. Bu Sehun'un bana aldığı yüzüktü.
Gerçekten de Sehun'un hislerini küçümsediğim için mi bu durumla karşı karşıya kalıyordum? Onun sürekli beni gerçekten sevmediğini söyleyip, terslediğim için mi mutsuzdum yani... Sehun'a yaptıklarıma karşılık olarak bu bana bir ceza falan mıydı?
Elimdeki yüzüğe bakarken belki de ilk defa gerçek anlamda Sehun'un bana aşık olduğunu düşünmeye başlamıştım. Ona karşı zaman zaman bu kadar gaddar olduğum için haksızlık ettiğimi düşünsem de yüzüğe baktıkça bu his yoğun bir şekilde beni ele geçiriyordu.
Tüm dikkatimi yüzüğe vermiş bir şekilde onu incelerken çalan telefonum ile yüzüğü kenara bırakıp arayan isme baktım. Se Ri... Başlangıçta hala çalan telefonu açıp açmamakta kararsız kalsam da ne söyleyeceğini merak ettiğimden açmaya karar vermiştim.
"Luhan?" Se Ri'nin hattan gelen seslenişini duyduğumda sesimi düz tutmaya çalışarak cevapladım.
"Efendim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAZY IN LOVE
Фанфик"Sehun, böyle yapma. Beni sevmenle ilgili olan düşüncelerimi biliyorsun." "Biliyorum. Beni sevmeyeceğini de biliyorum. Ama senden zaten beni sevmeni beklemiyorum, Luhan. Bana karşılık vermeni, denemeni ya da bir şansını da istemiyorum. Yani... Elbet...