CRAZY IN LOVE

13. Bölüm - Sadece Sen

**Şarkı Ed Sheeran kiss me**

**** (SEHUN)

Luhan ile yan yana zoraki sığdığımız çadırda yatarken utangaçça duruyordum. Çünkü şu hiç rahat değildi ve her ne kadar onun rahat olmasını istesem de şartlar pek el vermemişti. Yine de başka açıdan düşünecek olursak, Luhan'ın buraya geleceğini nereden bilebilirdim ki?

Aslında hala bir parçam beni o öpücüğe rağmen rüyada olduğuma inanmaya itiyordu. Sonuçta tüm bunlar rüyalarıma ait anılardı ve ben bugüne kadar gerçekleşmesine ihtimal dahi vermezdim. Malum, eskiden Luhan benden nefret ediyordu ve bunun sonucunda da beni sürekli kendinden uzaklaştırmaya çalışmıştı. Yani, en azından dışarıya yansıyan şey buydu. Ben de dahil herkesin gördüğü ve düşündüğüydü bu durum.

Ama bugün anlamıştım ki Luhan'ın hissettikleri aslında görünenden çok daha farklıydı. Hepimizin bildiğinin aksine benden nefret etmiyor, üstüne bir de benden çok hoşlandığını söylüyordu. Ki bu benim için cidden uçuk bir noktaydı.

Başta söylediğine inanamamış ve beni yaralayan o rüyalardan biri olduğunu düşündüğüm için berbat hissetmiştim. Çünkü benim tanıdığım Luhan beni özlemez, merak etmez ya da benden bir süre uzak kaldığı için sürekli yanımda olmak istemezdi. En önemlisi de benden istediği şey olan uzak kalma eylemini gerçekleştirdiğimde beni geri kazanmak istediği için arayıp, bulmazdı. Haliyle eski Luhan ile karşımdaki yeni Luhan'ı kıyasladığımda şoka girmem de çok normaldi.

Yine de tüm çelişkilerime rağmen Luhan beni inandırmak için öptüğünde asıl şokumu, hayattan kopma anımı yaşadım. Çünkü kalbimi böylesine attıran, tüm hücrelerimi aşkıyla saran insan beni öpmüştü. Ve ben o anda yaşadığım heyecanla karışık şoktan dolayı karşılık bile verememiştim.

Dudaklarını dudaklarımın üzerinde hissettiğimde sanki dünya durmuş gibiydi. Evet, Luhan yanımdayken başka şeyler hiç görünmezdi gözüme ama o an gerçekten de ilk defa yalnızca bizi görmüştüm. İlk defa birlikte olduğumuz, yan yana durduğumuz bir geleceğin içinde bulmuştum kendimi.

Her zaman hayalini kurduğum öpücüğü Luhan bana yaşatırken hissettiklerim öylesine yoğundu ki aynı anda nasıl o kadar çok duygu bir arada yaşadığıma dair fikrim bile yoktu.

Ve fikrimin olmadığı diğer bir konuda bizim şu an ne olduğumuzdu. Sonuçta benden çok hoşlandığını söylemiş, beni iki kez öpmüştü. Ee, benim de ona deli divane gibi aşık olduğum da ortadaydı. Bu durumda mantıklı olan bizim sevgili olmamızdı. Ama ne o ne de ben bu konuda herhangi bir yorumda bulunmamıştık. Ve kesinlikle birinin buna açıklık getirmesi gerekiyordu ki sanırım o kişi de bendim. Bu yüzden de Luhan'a bunu cesaret edip sormam lazımdı.

"Seni kumda yatırmak zorunda kaldığım için üzgünüm. Ayrıca çadır da tek kişilik olduğu için biraz küçük..." konuşmaya bir yerden başlamam gerektiğini düşündüğüm için beni huzursuz eden noktaya değinmiştim.

"Sorun değil, buraya rahat etmek için gelmedim zaten." Luhan bana bakıp gülümseyerek söyledikten sonra bir anda bakışlarını benden kaçırmış ve cümlesine öyle devam etmişti. "Hem böylesi daha iyi... Daha samimi..." Luhan bu sözcükleri zoraki söylese de ben henüz bu tarz şeylere alışkın olmadığı için çekindiğinden dolayı böyle konuştuğunu iyi biliyordum. Açıkçası bu da beni daha da mutlu ediyordu.

"Daha da samimi olmak ister misin?" aniden sorduğumda Luhan dudaklarını büzüp sevimlice bana bakmıştı ve bu bile olduğum yerde erimem için yeterliydi.

"Nasıl?"

"Böyle..." konuştuktan sonra onu kendime doğru çekip kollarımın arasına sardım. Luhan başlangıçta şaşırsa da bu fazla sürmemiş ve hemen daha da yerleşip başını omzuma doğru koymuştu.