Sehun'un evine geldiğimizde, bu semtteki evlerin genelde aynı yapıda olması nedeniyle, bizimkiyle aynı tarz bir ev ile karşılaşmıştım. Evin içine olduğum yerden kısa bir an göz gezdirdikten sonra Sehun'a döndüm. Ona bakarak bir şeyler söylemesini beklediğimi anladığından konuşmaya başlamıştı.
"Şey... Ben... Sana kıyafet ve yatak ayarlayayım. Sonra da bir şeyler yeriz. Sen istersen burada oturup, bekle. Yorulma boşuna..." Hiç bilmediğim bir evin salonunda tek başıma oturmak pek cazip gelen bir seçenek değildi. Bu yüzden de Sehun ile gitmenin mantıklı olduğunu düşünerek yanına ilerlemiştim.
"Seninle geleceğim." Sehun şapşal bir şekilde gülümseyip birkaç adım attığında onu takip ettim. Üst kata çıkıp benimkiyle aynı yerde olan odanın önünde durduğumuzda Sehun kapıyı açmadan önce bana tedirginlikle dönüp baktı. Bu bakışı ve tedirginliği anlamıştım çünkü daha önce defalarca kez karşılaşmıştım. Bir şey söylemek istiyor ama tepkimden korkuyor gibiydi.
"Söyle..." Sehun'a söylemesi için işaret verdiğimde elini ensesine götürüp kaşıyarak konuşmaya başladı.
"Şey... İçeriye girdiğinde farklı bir görüntü ile karşılaşabilirsin ama lütfen bana kızma... Diğer türlü uyuyamıyorum çünkü." Sehun'un çelişkili cümlesine karşılık gözlerimi kısarak yüzüne bakmıştım.
"Ne işler karıştırıyorsun sen yine?" Sehun cevap olarak suçlu bir şekilde gülümsedikten sonra kapıyı yavaşça açmıştı. Elini uzatıp önden girmemi belirtti ve benim ardımdan da kendisi girdi.
İlk bakışta odası olduğunu düşündüğüm bu yer gayet normal gelse de yatağa doğru yaklaştıkça hiç de normal olmayan bir oda olduğunu fark etmem uzun sürmemişti. Çünkü yatağın üstünde gördüğüm şey normallik kavramının epey dışında kalan bir nesneydi. Gözümün önündeki şeye şaşkınlıkla bakmaya bir son verip aniden Sehun'a döndüm.
"Sehun, bu ne?" Şaşkınlık ve kızgınlık barındıran sesimle söylediğimde suçlu gülümsemesini silmeden kendince açıklama yapmıştı.
"Üzerinde senin resminin basılı olduğu büyük bir yastık?"
"Cidden çok açıklayıcı oldu! Ya sana inanamıyorum... Neden üstünde yüzümün basılı olduğu bir yastığın var?"
"Çünkü sürekli seni düşünmekten uyuyamıyordum. Ben de eğer sarılabileceğim bir şey olursa sen varmışsın gibi uyuyabileceğimi düşündüm. O yüzden yaptırdım. Etkili de oldu..." dudak büzerek mırıldandığında gözlerimi kapatıp derin bir iç çektim. Yeniden gözlerimi açtığımdaysa incelemek adına yastığı elime almıştım. Elime yüzümün olduğu yastığı almamla birlikte burnuma dolan kokuyu tanıyordum. Bu benim parfümümün aynısıydı.
"İnandırıcı olsun diye Baekhyun'dan parfümünün markasını öğrenip, aynısını aldım ve ona da sıkıyorum. Sendeki kadar güzel durmasa da idare ediyor işte..." Sehun yastığı kokladığımı anladığında ben daha sormadan cevaplamıştı. Gülerkenki bir resmimin basılı olduğu bu yastığa bakarken aniden aklıma gelen şey ile yüzümü buruşturarak yatağa geri fırlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAZY IN LOVE
Fanfic"Sehun, böyle yapma. Beni sevmenle ilgili olan düşüncelerimi biliyorsun." "Biliyorum. Beni sevmeyeceğini de biliyorum. Ama senden zaten beni sevmeni beklemiyorum, Luhan. Bana karşılık vermeni, denemeni ya da bir şansını da istemiyorum. Yani... Elbet...