8. Bölüm - Üzgünüm

5.4K 385 239
                                    

** Bu dramlı bölüme de bu şarkı yakışırdı bence. İsimleri bile aynı mutlaka bakın derim. Sözlerini yine özellikle seçtiğim bir şarkı çünkü. İyi okumalar ve dinlemeler ^^ **

Luhan yatağa benden sonra sakince girip yattığında derin bir nefes alıp ona yaklaştım. Böylesi gerçekten çok zordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Luhan olmadan nasıl devam ederdim bir fikrim bile yoktu. Sadece daha şimdiden nefessiz kalıyormuşum gibi hissediyordum.

Kolumu yastığa doğru uzatırken Luhan başını göğsüme doğru getirip kolumla gövdemin birleşimine yaslamıştı. Her ne kadar onun bu yaptığından cesaret bulsam da erken bitmemesi için zoraki kaldırabilmiştim kolumu. Son derece yavaş hareketlerde bulunuyordum. Çünkü eğer ben yavaş hareket edersem zamanda yavaşlar gibiydi.

Luhan'ı sımsıkı sarmak, kendini benden ayırma ne olur diye yalvarmak ve asla gitmesine izin vermemek istiyordum. Onun istediklerine rağmen bencillik miydi benim bu isteklerim? Belki de... Ama isteğimi ona karşı dile getiremediğim sürece bencilliğimin de bir anlamı kalmıyordu.

Normal şartlarda bile her şey yeterince zorken mutlu olmayı başarabilmiştim. Çünkü o zaman Luhan'ın yanındaydım, onu seviyordum, yüzünü izleyebiliyordum. Daha ne isterdim ki? Ama şimdi tüm bunlar elimden alınmış bana da idare etmem için tek bir gece verilmişti.

Tüm gün bakıp da doyamazken nasıl bu kadar saatle yetinebilirdim ki? Her an yanında olmama rağmen onsuz kaldığım 1 dakikada bile deli gibi özleyen ben, şimdi onsuzluğa nasıl alışacaktım?

Önümde yalnızca birkaç saat vardı. Hemen geçeceğine emin olduğum aptal birkaç saat... Onu son kez sarmaladığım, son kez dokunabildiğim, son kez kokusuna doymaya çalıştığım birkaç saat... Yine de sabaha kadar olan o saatler benim için dünyadaki en önemli anlardı belki de. Eğer elimde olsaydı zamanı çoktan Luhan'ın kendi isteğiyle benimle uyuduğu güne götürür ve nefes aldığım her saniye o günde yaşamak isterdim.

Çünkü o gün gerçekten de uzun zaman sonra böylesine umutlanmıştım. Luhan'ın gün boyu bana karşı olan yumuşaklığı bir parça da olsa hayalini kurmanın bile canımı çok yaktığı birlikte olma düşüncelerini yeniden yeşertmeye başlamıştı. Ama şimdi tüm o yeşeren umutlarım daha büyüyemeden yerinden sökülüp, yok edilmiş haldeydi.

Onu bırakacak olmam Luhan'a göre bu dünyanın sonu olmasa da benim için öyleydi. Benim dünyam Luhan'dı çünkü. Her şeyimdi... Onun için rahatlıkla yaşama sebebim diyebilirdim. Bu yüzden de Luhan olmadan ne kadar süre veya nasıl yaşardım bilmiyordum. Sadece yapabildiğim yere kadar Luhan'dan uzak duracaktım.

Yaşadığım sürece bir başkasını sevemezdim artık. Haliyle de hayatımda başka kimse olmayacaktı. Ya Luhan ya hiçti...

Luhan'dan öncesi ve sonrası diye kavramlarım da yoktu benim. Kalbimde, zihnimde hatırladığım her bir anımda Luhan vardı yalnızca... Çünkü geriye kalanlar Luhan'ın yanında önemsiz birer ana dönüşüyordu.

Luhan kollarımın arasına rahat edebileceği şekilde iyice yerleştiğinde başını kaldırıp bana baktı ve öyle mırıldandı.

"İyi geceler, Sehun." Luhan'ın sesini duymak bile zaten dolu olan gözlerimi taşması için yeterince zorlayan bir etkendi.

"İyi geceler..." Devamında Luhan'ın kızdığı ama benim güç bulduğum, ona her zaman söylediğim basit birkaç kelimeyi kullanamazdım.

Luhan bakışlarını benden uzaklaştırdığında burnumu saçlarının arasına yaslayıp, kendine has kokusunu içime çektim. Ve bir koku bile bir erkeği bu kadar kolay ağlatır mıydı? Söz konusu Luhan ise ağlatıyordu işte...

CRAZY IN LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin