**Bu bölümle uyuşan şarkıyı ne yapıyoruz? Mutlaka dinliyoruz ^-^ **
Yaklaşık olarak son 1 saattir kapıda bekliyordum ve artık en sonunda oturmaktan sıkılıp volta atmaya başlamıştım. Bu 1 saat içinde arada zile basma denemelerim de olmuştu ve tabii ki onlar da sonuçsuz kalanlar arasında yerini çoktan almıştı.
Sırf birini görebilmek adına evinin önünde saatlerce beklemek çok zordu ve ben Sehun'un bunu her gün saatlerce bıkmadan yapmasını düşündükçe bile kötü hissediyordum.
Yaz kış demeden her akşam gelir geç vakitlere kadar beni beklerdi. Sebebini sorduğumda beni görmek için beklediğini söylüyordu hep ama o zamanlar bunun nasıl hissettirdiğini anlamaktan fazla uzaktım. Öyle ki Sehun beni belki de sadece birkaç saniye görebilmek için uzun zaman boyunca beklerken ben ona istediğini çoğu zaman vermiyordum bile.
Bu da zaten ona karşı yaptığım büyük hatalar zincirinin bir parçasıydı. Aslında Sehun ile olan durumumuzda ben kendimi hep mağdur taraf olarak görsem de artık daha iyi anladığım bir şey vardı ki o da benim mağdur falan olmadığımdı. Sadece şımarık çocuklar gibi davranmıştım bunca zaman. Öyle ki ilgisi hoşuma gitse dahi Sehun'u tersliyor, kalbini kırmaktan çoğu kez gocunmuyordum. O yüzden de yapılacak bütün aptallıkları, saçmalıkları ve kalp kırma eylemlerini yapmıştım Sehun'a karşı.
Sehun'un şu anki hali baştan aşağıya benim eserimdi. Aşık Sehun da öyle ölü gibi yaşayan Sehun da... İkisini de ben yaşattığım gibi yine ben öldürebiliyordum. Ve bunu daha ne kadar sürdürebilirdim gerçekten emin değildim.
Çünkü doğru bildiğim çoğu şey şu anda tam tersine dönmüştü. Birçok konuda gerçekleri çok geç fark etmiş ve bu yüzden de Sehun'u düşünemeyeceğim kadar çok kırmıştım.
Ama ben daha önce hiç böyle sevilmemiştim ki... Sevilmenin nasıl bir şey olduğunu bile bilmeyen, sadece kısa süreli eğlencelik ilişkilere sahip biriyken bir anda karşıma bir insanın çıkıp benim için deli divane olmasına kesinlikle alışkın değildim. Hele ki bir erkek tarafından bu denli büyük bir sevgiyle sevilmek benim için ilkti. Belki de bu yüzden bocalayıp, bu kadar aptallaşmıştım?
Yine de Sehun tüm bunları yaşamayı, benim yüzümden bu kadar acı çekmeyi, üzülmeyi hak etmiyordu. Ve mutlu olmak kesinlikle ona daha çok yakışandı.
Sehun, ona karşı ufacık bir teşekkür ettiğimde bile inanılmaz mutlu olan bir insanken onu daha fazla üzmek, acı çektirmek istemiyordum. Fazla bile üzülmüştü zaten benim yüzümden...
Kısacası onunla konuşacak ve sözünü tutmamasını söyleyecektim. Bu daha doğru olandı. Hem bu benim içinde iyi olacaktı çünkü Sehun'u kesinlikle eskisi gibi görmek istiyordum. Sonunda onu yanımda görmenin beni rahatsız etmeyip aksine mutlu ettiğini anlamıştım. Ama ne yazık ki benim bunu anlamak için Sehun'dan uzak kalmam gerekmişti. Ki bakıldığı zaman o benden uzak dursa da ben ondan uzak kalamıyordum. Kalmayı istemiyordum da...
Bundan sonra Sehun'a artık iyi davranacak ve ona eskisi gibi olması için fırsat verecektim. Çünkü Baekhyun haklıydı. Ben Sehun'un değerini ancak kaybettiğimde anlayabilmiştim.
Ve bugün Sehun'u gördüğüm ilk anda ona eskisi gibi olmasını, sözünü tutmamasını söyleyecektim. Zaten burada beklemekte de bu yüzden ısrarcıydım.
"Luhan?" Duyduğum sesle başımı çevirdiğimde Jongin'i gördüğüm için hem mutluydum çünkü bana yardım edecek biri gelmişti, hem de değildim çünkü gelen kişi Sehun'dan farklı biriydi.
"Jongin?"
"Burada ne işin var?"
"Sehun'u görmeye geldim. Onunla konuşmam gerek ama evde olup olmadığından emin değilim. Zile de bastım kimse kapıyı açmadı. Ben de gelmesini bekliyorum işte..." Söylediğim şey ile Jongin göz devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAZY IN LOVE
Fanfiction"Sehun, böyle yapma. Beni sevmenle ilgili olan düşüncelerimi biliyorsun." "Biliyorum. Beni sevmeyeceğini de biliyorum. Ama senden zaten beni sevmeni beklemiyorum, Luhan. Bana karşılık vermeni, denemeni ya da bir şansını da istemiyorum. Yani... Elbet...