Bölüm 2
Çalan saatin sesi sabahın tüm huzurunu alıp götürerek çalmaya başladı.Helena yorganı tekmeleyerek ve mızmızlanarak gözlerini açtı.Saatin dügmesine bastı ve susturdu.Yatakda uzanmaya devam etti.Tekrar uykuya dalmadan önce yavaşça yatakdan kalktı.Ama ayağa kalktığı an sanki ruhu çekiliyormuş gibi gözleri karardı ve kendini yerde buldu.On dakika boyunca kıpırdayamadı.En sonunda kendine geldiğinde uyku sersemliği olduğunu düşündü ve üstünde pek durmadı.Banyoya yöneldi.Helena üniversitenin yurdunda tek başına kalıyordu.Mesele arkadaşı olmamasından degil sadece arkadaşlarından ayrı bir alanda olmak istediği için tek kalıyordu.Helena soyunup duşa girdi.Suda ona iyi gelen bir şeyler vardı.Fazla uzatmadan yıkanıp çıktı.Bir anda gözü saate ilişmişti.Ve saatin 08:22 olduğunu gördü.Ve 45 yaşında bekar huysuz ingilizce ögretmeni Bayan Elizabeth Woody'nin dersi 8:40 da idi.Geç kalmıştı.Üzerine dolabından her zaman giydiği siyah tişortünü ve kot pantalonunu giyip dışarı çıktı.Koşturarak kampüse doğru gidiyordu.Yolda bir kaç kişiye çarpıyordu ama durup özür dileyecek vakti yoktu.Sınıfa iki dakika kala girmişti.Hemen arkadaşlarının yanına oturdu.Nick ona Helena'ya
-Hangi cehennemdeydin dedi.
-Sonra anlatırım sus dedi Helena.
-Saçların hala ıslak üzerime damlıyor denizden mi çıkıp geldin diyip sırıttı
-Çok komik aptal dedi Helana ama o da gülüyordu.
İkisinin gülümsemesi Bayan Woody'nin onların başına gelip kızgın bakışlar atması ile son buldu.Kadın boğazını temizleyip
-Bugün ders işlemiyeceğim...Ama sevinmeyin sene sonuna kadar 20 tane klasik eserleri okuyup özetlerini bana getireceksiniz.Yoksa bu okulu bitirmeyi unutun. Diyip topuklu ayakkabılarını tıklatarak sınıftan ayrıldı.
-Bu dönem zor olacak...Neyse gidip kahvaltı yapalım çok açım dedi Helena.
Helena ve Nick kapıdan tam çıkacakları sırada Helena etrafın karardığını hissetti.Ruhunun bedeninden ayrıldığını ve karşısında ruhunu gördü.Ruhu ona bakıyordu ve Helena ona ulaşmaya çalışırken ruh çığlık atmaya başladı.Helena kulaklarını kapatıp
-Hayır bu imkansız..hayır diye bağırdı. Ve bayılmadan önce gördüğü son şey ruhunun şeytani bir şekilde ona sırıtmasıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Doğuşu #WKK #Wattys2016
ФэнтезиGiriş '' Hayır... Bu olamaz. Bu... Bu imkânsız! '' Helena Dawson'nın bayılmadan önce ağzından dökülen son sözler bunlardı. Helena Dawson Üniversite 2.sınıf edebiyat öğrencisi sıradan bir genç kızdı. Üniversite için Washington'a geldiğ...