Ele Geçirilmiş

61 10 4
                                    

'' Hayatımın en güzel zamanlarını Helena'ya hamile iken geçirmiştim...Hiç bir sorunum yoktu.Her istediğim oluyordu.Helena'da uslu bir bebekti zaten. Ta ki ne zaman sancım tuttu ve o lanetli hastaneye gittik o zaman her şey değişti. Tam nefesimi bırakıcakken,ölecekken dayandım. Kızım ve kocam için. Fakat o sesleri duydum bana Helena hakkında olacakları söylediler,hatta Helena ismini bile onlar söyledi. Helena lanetli bir soydan geliyor. Annem ben küçük bir kızken büyük annemizin bir cadı,vampir ya da şeytanvari bir şey olduğunu söylerdi. Kesinlikle tam ne olduğunu söylemezdi. Bu lanet bana ve anneme bulaşmadı ama Helena'ya bulaştı. Sadece Helena doğduğu gece huzurlu uyuyabildim. Ondan sonra ki gün ve geceler benim için ızdıraptı artık.'' sustu ve önüne baktı Bayan Dawson

''Neden bunları bana daha önce söylemedin?'' dedi Bay Dawson

''Söyleyemedim'' demekle yetindi Bayan Dawson

Nick ise ağzı beş karış açık bir şekilde onlara bakıyordu.Bir şeyler söylemesi gerekiyordu ama ağzını açınca kelimeler yok oluyordu.Bir kaç denemeden sonra '' Peki şimdi ne olacak'' dedi. Üçü birbirine bakıp durdu.Sonra Bayan Dawson ''Annemde bu konu hakkında kitaplar vardı. Fakat korkumdan hiç bir zaman açamazdım. O kitaplar hala duruyorsa gidip bakmalıyız'' dedi 

Nick ve Bay Dawson kafasını sallayıp dışarı çıktılar. Bayan Dawson bir şişe su alıp içip sakinleşmeye çalıştı. 20 yıldır cümlelere dökemediği kelimeleri böyle toparlayıp anlatması onun bile tuhafına gitmişti. Kalbi sıcacık olmuştu sanki göğüs kafesini eritip dışarı çıkacaktı. Suyundan bir kaç yudum alıp arabasına bindi.

''Minnesota'ya gidicez. Annem orada değil fakat çiftliğimiz orada. Kitaplarda uzak diye annem oraya götürmüştü'' dedi Bayan Dawson.

Onlar yola çıkarken Helena LA'de ki evine doğru gidiyordu. Basit bir öğrenci eviydi.Ama orayı severdi.Güvenlikte duran koca burunlu Bay Carl Helena'yı uzaktan görünce güldü sonra Helena yaklaştıkça gülmesi soldu. ''İyi misin? Hastanede olman gerekmiyor muydu ?'' dedi Bay Carl

''İyiyim sadece duş almalıyım'' dedi Helena

Ona bir ucube gözüyle bakıyorlardı.Helena her bakışı hissediyordu. Ve her düşünceyi duyabiliyordu. Helena odada ki şeytanlığı hissediyordu.İnsanlar masum duruyordu ama değillerdi. Mesela solda duran Calvin okulun en gözde ve yakışıklısıydı. Ama sırf para için olgun kadınlarla birlikte oluyordu.Onlardan aldığı parayı liseli çıtır kızlarla harcıyordu.Tam bir pislikti ama masum duruyordu. Okulun başkanı olan Dinah ise futbol takımından bir çocukla yatmak istiyordu gözüne kestirdiklerine yalakalık yapıyordu. Hatta inek diye tabir edilen Elena bile güvenlik görevlisi Bay Carl'ın parasını çalmıştı. Amacı onunla beraber olmaktı. Bu kadar sapkın düşüncede olduklarını bilmezdi. Jimmy diye görmezden geldikleri çocuk ise potansiyel bir katildi. Kanın nasıl aktığını görmek istiyordu.Ete bıçak değdiği anda nasıl olacağını merak ediyordu. Helena onu gözüne kestirdi.Lobide oturmuş kitap okuyordu.Onunla sonra ilgilenecekti. Helena odasına çıkıp bir çırpıda soyundu. Duşun altına girdi ateş gibi kaynayan sıcak suyun vücuduna işlemesine izin verdi. Ellerinde ki kanı yıkadı. Nick'in kanıydı... Ondan özür dilemeyi aklına not etti. Banyodan çıkmak için kabini açtı ve ayağını dışarı atacakken bir ayak gördü kafasını kaldırdığında Jimmy'nin karşısında olduğunu gördü. Jimmy'nin zihnine girdiğinde ise buraya tecavüz edip onu kesmek hatta öldürmek için geldiğini gördü. Demek görünmez Jimbo ona sahip olmak istiyordu ve onu öldürmek.. Helena birden Jimmy'nin üstüne atılıp yere düşürdü. Jimmy'i yere sabitleyip göğsünü açtı. Baştan aşağıya Jimmy'nin göğsünü tırmaladı.Hemde çok derin bir biçimde. Jimmy'nin cinsel organına geldiğinde dibinden tutup kopardı. Jimmy çığlık atıyordu ve ağlıyordu. Ağzı açık olan Jimmy'e kendi organını yedirmeye zorladı. Ve daha sonra Jimmy'nin gözlerini oydu ve tekrar ona yedirdi. En sonunda Jimmy'nin dilini kesip ona yutturdu. Sonra Helena kendini serbest bıraktı. Vücudundan siyah dumanlar çıkıyordu ve Jimmy'i sarıyordu. Jimmy çırpınıyordu ama boşunaydı. Siyah dumanlar onu mahvediyordu. Dumanların işi bitince Jimmy denen yaratıktan eser kalmamıştı. Helena gücünün boyutlarını görünce şaşırdı ama hoşuna gitti. Banyoya gidip ellerini yıkadı ve giyinmeye başladı. Bu sefer klasik kot ve tişört dışı bir şey giymek istiyordu ama hiç bir şeyi yoktu. İdare etmek için bir şey giydi tam dışarı çıkacakken güvenlik görevlisi Carl geldi. 

''Helena Jimmy buraya geldi mi ? '' dedi bir yandan odaya bakmaya çalışıyordu.

''Evet kitap sorup gitti'' dedi Helena

Adam güvenmemişti. Helena onun böyle düşünmesini sağlayacaktı. Zihin okuyabiliyorsa neden zihin kontrolü de yapamasın ki. Helena adamın gözlerinin içine baktı. Onu hipnoz ediyordu.

''Tamam Jimmy'nin senden sonra nereye gittiğini biliyormusun ?'' 

''Hayır'' dedi Helena ve güldü.

Güçleri yüzünden mutlu olan Helena kapıyı kapattı ve balkondan aşağıya atladı. Arka mahallenin birindeydi. Yara almadan düşmüştü. Hatta hiç bir şekilde sıyrık ve yarası olmuyordu.20 yaşına kadar sürekli hastanelerde gezen en ufak şeyde kolu bacağı yaralanan biri için bu ilginçti. Arka mahallenin küçük bir dükkanına girdi. Oradan elbise boyu kısa ama tülleri yere kadar uzanan siyah ve dar bir elbiseyi gördü. Hemen onu alıp giymeye başladı. İçeriye gelen dükkanın sahibi ise şaşkın bir vaziyette onu izliyordu ''Nyx'' diye fısıldadı. Helena şaşırmıştı kadının kolunu tutup '' neden onu söyledin'' dedi. Kadından cevap alamayınca bağırdı. '' NEDEN ONU SÖYLEDİN?'' dedi.  Kadın kekeleyerek:

''S..sen o sun! Helena. Büyük annen yakın arkadaşımdı ama ondan hep korkardım şimdi onun gibi ama daha kudretlisini görünce korktum.'' dedi kadın.

Kadın Helena'ya yarım ay şeklinde parlak bir kolye verdi. Helena kolyeyi baktı ve boynuna taktı. Baktığı anda gözleri beyazlaştı ve her şeyi görmeye başladı..Her şeyi...

Karanlığın Doğuşu  #WKK #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin