"20 sene aradan sonra seni görmek çok güzel bir şey Helena"
Helena ne olduğunu daha kavrayamamıştı,karşısında ki kendi ruhuydu.Bağırmak istedi ama yapamadı.Haraket bile edemiyordu.
"Boşuna çabalama konuşamazsın,hareket edemezsin." dedi Helena'nın ruhu.
Helena kendisine tıpatıp benzeyen bu şeyin ne olduğunu anlamaya çalıştı.Uykusuzluk yüzünden gördüğü bir halisinasyon mu yoksa başka birşey mi karar veremedi.Nefes almıyordu,ölmüştü sanki.Helena korku dolu gözlerle kendisinin aynı olan kıza baktı.Uzun siyah kahküllü saçlarına,siyaha çalan kahverengi gözlerine ve bembeyaz tenine baktı.Evet bu fiziksel oladak oydu ama kişisel olarak ona benzemiyordu.Sözde ruhu onun tam aksine küstah,kötü,sürekli sırıtan biriydi.
"Senin daha zeki ve cesur olmanı beklerdim.Fakat 20 yıldır tek yaptığın aptal müzik gruplari ve şu edebiyat takıntın" yüzünde aşağılayıcı ifade ile devam etti.
"Senin içinde ki dev kötülüğü uyandırmanın vakti geldi" diyip Helena'nın gözlerini elleriyle kapatıp tekrar ait olduğu yere Helena'nın vücuduna girdi.Helena gözlerini açtığında okulun revirindeydi.Nick'in sesi dışarıdan geliyordu.Doğrulup lavaboya gitti ve yüzüne ona iyi gelecek soğuk suyu çarptı.Sonra başını kaldırıp aynaya bakınca çığlık attı.Artık siyaha yakın kahverengi olan gözleri kıpkırmızıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Doğuşu #WKK #Wattys2016
FantasíaGiriş '' Hayır... Bu olamaz. Bu... Bu imkânsız! '' Helena Dawson'nın bayılmadan önce ağzından dökülen son sözler bunlardı. Helena Dawson Üniversite 2.sınıf edebiyat öğrencisi sıradan bir genç kızdı. Üniversite için Washington'a geldiğ...