Nick'i karşısında gören Helena karnında bir alev hissetti. "Senin burada ne işin var annem ve babam nerede?" dedi. Nick Helena'ya döndü "Onlar öldü tanrıçam.Ben ise hizmetçiniz olmak için seçildim" dedi.
-Bu imkansız eğer onlar ölseydi hissederdim dedi Helena
-Geriye sadece tozları kaldı.Onlar ölürken bende sizin için seçildim.
Helena nasıl tepki vereceğini şaşırmıştı. Üzülmek istiyordu ama yapamıyordu.Kalbi acıyordu sadece. Ateşler ile sarılmıştı sanki. Helena kendini direkt büyük annesinin odasına attı. Tam bağıracakken büyük annesini ağlarken gördü. "Demek ögrendin.Kim yaptı bunu?" Dedi Helena. Büyük annesini kendini zorlayıp "Ah benim kızım...Nyx olduktan sonra sevdiğin herkesi elinden alacaklar bu bir bedel" Helena ama "Nick'i almadılar." Dedi.
-Onu bir en alt köle yaptılar.Sana haber vermek için. Sadece belli kelimeleri konuşabilecek ne yazik ki... Ah keşke buna bulaşmasaydın Helena
-Ben bulaşmadım. Hatta istemedim bile korktum. Hayatımın bir kaç ayı boktan geçiyor ve ben sadece kabulleniyorum. Başıma ne gelecek bilmiyorum.
-Başına gelecek şey muazzam bir olay Helena sen yeter ki kullanmayı bil diyerek araya girdi Madam Leia
Helena onu farketmemişti ama yanında olmasından mutlu olmuştu. Helena kendini toparlayıp büyük annesine baktıktan sonra
-Bundan sonra benden habersiz tek bir olay olmayacak. Senin yan odana taşınacağım. Madam Leia da yanımda olacak.
Büyük annesi kafa sallamakla yetindi. Helena dışarıya çıktı. Odasına yerleşmeye başlamak için yan tarafa geçmişti.Büyükannesi ağzından:
"O küçük orospuyu bebekken öldürmeliydim. Bana zarardan başka bir şey vermedi. Herşeyimi elimden aldı. Ama bir süre sonra onun o kırmızı gözlerini kesip ona yedireceğim. Ve gerçek Nyx ben olacağım. "
Etrafta sinirli sinirli dolaşıyordu. Nick'e döndü bağırdı. "Bana şarap getir. Yoksa o kafanı koparırım" dedi.
Nick ona şarap doldururken düşünüyordu. Bunları Helena'ya anlatmak isterdi ama yapamazdı. Sadece belli şeyleri diyebiliyordu. Eğere demeye çalışırsa ağzından ve gözlerinden kan fışkıracaktı. Korkuyordu. Kendisi için değil yarı ölüydü zaten. Helena için korkuyordu. O güçlü bir kızdı ama büyük annesi delinin tekiydi. Keşke durdurabilseydi bu olanları. Şarabı büyük annesine verirken "Seni güzel kullanacağım. Her alanda." Dedi. Sırıttı "Soyun Nick" dedi büyük annesi. Nick karşı koymak istedi fakat koyamadı. Büyük annesine köle olurken tek yaptığı itaat etmekti.Helena'nın Odasında
Helena büyük annesinin ne kadar güzel olduğunu biliyordu. Yaklaşık 80 yaşındaydı ama tek bir kırışıklığı yoktu. Sarı uzun saçları ile en fazla 40 yaşında gibiydi. Masum gibiydi. Buranın kraliçesiydi. Ama onda kötü bir enerji vardı. Ona güvenemiyordu.
-Bu kadar çok düşünme dedi Madam Leia
-Bilemiyorum diyip omuz silkti Helena. Etrafa göz gezdirdi. Buraya nasıl geldiğini düşündükçe çıldırıyordu. Ona özel olan taşı çıkarıp parmaklarında dolaştı. Aklına Tom geldi.
-Aşağıya inmemiz lazım Tom'u alalım dedi Helena
-Bu arada Rituel yapmalıyız Helena. Tom da senin hizmetçin olmalı. Tek farkla o baş hizmetçin olacak. Ruh eşin gibi. Robin şuan en yüksek kademedeydi ama o olmaz. Tom olacak dedi Madam Leia
Helena buna sevinmiştı ama bunu gizlemeye çalışıyordu. Madam Leia baktı ve " Boşuna gizleme" dedi. Helena "Ben birşey gizlemiyorum ne yani şey ımm" diye kekelemeye başladı. Madam Leia kahkaha atıp aşağıya inmeye başladı. Tom yeni yeni ayılmaya başladı. Olayı algılayamıyordu. Helena'yı görünce
-Senin manyak bir tip olduğunu biliyordum. Milleti bodruma kitleyip öldürüyor musunuz siz? dedi.
Helena ve Madam Leia birbirlerine bakıp gülmeye başladı.
-Neye gülüyorsunuz be dedi Tom
-Biz seni öldürmek istemiyoruz dedi Helena
-Seni Helena'nın bir çeşit ruh eşi yapıcaz dedi Madam Leia
Helena taşı Tom'a verdi. Tom bakındı. Kalbi çarpıyordu. Helena ile geleceğini görüyordu. Ağlamak üzereydi.
-Gelecek değışebilir ama sana bir yansıma gösterir dedi Madam Leia
Madam Leia gözlerini kararttı ve kendilerini herkes pentagram şeklinin yanında buldu. Tüm kovan oradaydı ne olduğunu amlayamadılar. Herkes simsiyah kıyafetlerindeydi. Helena simsiyah elbise giymişti üzerinde bordo danteller vardı,Pentagramın tam ortasındaydı diğer köşelerde Tom,Robyn ve Nick vardı. Ritüel başlamak üzereydi. Tüm cadılar ve büyücüler oradaydı. Bir şey diyemiyorlardı. Madam Leia'nın gözleri simsiyahtı.
"GECENİN TANRIÇASI HİZMETÇİLERNİ KABUL ET. KALBİNİ ONLARA AÇ. TOM'U RUH EŞİN KABUL ET. ROBYN'İ EN YAKIN DOSTUN SEÇ. NICK'I YANINDAN AYIRMA. İÇİNDE KI SAF ÇOCUK HELENA'YI ÖLDÜR VE NYX OLMAYA HAZIRLAN" dedi Madam Leia
Helena gözlerini açtı. Tom Robyn ve Nick diz çökmüştü. Helena'nın dudaklarından bir cümle çıktı.
"Sonsuz güç karşımda diz çöktü" Ve kahkaha atmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Doğuşu #WKK #Wattys2016
FantasiaGiriş '' Hayır... Bu olamaz. Bu... Bu imkânsız! '' Helena Dawson'nın bayılmadan önce ağzından dökülen son sözler bunlardı. Helena Dawson Üniversite 2.sınıf edebiyat öğrencisi sıradan bir genç kızdı. Üniversite için Washington'a geldiğ...