Nyx

74 10 0
                                    

Helena'nın duyduğu fısıltının kaynağı neydi bilmiyordu. Sürekli '' Buraya gel '' diyordu. Garip ve boğuk ses onu kendine doğru çağırıyordu. Nick onu tutup sarstı ama bir işe yaramadı. Helena hastanede ki odasının tuvaletinde soğuk zeminde yere yatmış titriyordu. Nick Helena'yı kaldırıp yatağına götürecekken tereddüt etti.Onu sarsarsa kötü olabilirdi. Daha fazla düşünmeden kapının yanında ki çirkin el yazısıyla yazılmış ''Hemşire'' yazılı butona bastı. Hemşireler koridorda sallanarak geliyordu. Nick'i korkmuş vaziyette görünce koşmaya başladılar. Tuvalete girip ''Hasta en son ne yapıyordu ?'' dedi yağlı saçlı ve isim kartında Ouis yazan kadın. '' İyiydi uyanmıştı ve tuvalete gitmek istedi.İçeriden çığlık gelince yanına koştum'' dedi Nick. Hemşire ''Helena'yı tutup yatağına koymamız gerek. Niye onu yerde görür görmez yatağına götürmedin ki '' diye kızdı hemşire. 

'' Ouis hanım onu sarsmak istemedim ''

'' İsmim Ouis değil! Louis.Şu yaka kartını değiştirmem gerek'' 

Helena'yı yatağına yatırdıktan sonra hemşire Helena'nın nabzını ölçtü ve gözlerine baktı. Normalin aksine tuhaf bir şey olmadığından dolayı '' Anlık Kriz '' olabilir dedi Nick'e. '' 

'' Benimle dışarıya gel sonuçları söylemem lazım'' diyip kapıya yöneldi hemşire. Nick'de onu takip edip dışarıya çıktılar.

'' Öncellikle burada ki en tuhaf durum kız arkadaşına ait. Bir insanın göz renginin değişme sebebi normalde Katarakt olur fakat arkadaşında bu durum söz konusu değil. Gözlerine baktığımız da ve sonuçlarda arkadaşının normal bir insana göre görüşü %55 daha iyi.Bu az bir rakam gibi gözükebilir ama değil. Arkadaşın eğer zorlarsa iç organlarını bile görebilecek seviyede. Nabızı çok hızlı atıyor. Nabızı atan insanlar kalp krizinden ölecek seviyeye gelebilirler bu yüzden ani krizleri buna bağlıyorum şimdilik. Kanında zehir veya mikrop yok aksine çok yoğun bir kanı var ve sağlıklı gözüküyor.Sağlıklı demek yanlış olur. Normal bir insandan daha üstün sağlığı var. Bunun anlamını henüz bilmiyoruz ama ona dikkat etmeliyiz sürekli gözetim altında olmalı. Ve anne-babası bir an önce gelse iyi olur imzalamaları gereken belgeler var'' diyip Nick'in tepkisini beklemeden diğer hastaların yanına gitti.

Nick koridor boyunca yürüyüp bunların ne anlama geldiğini idrak etmeye çalışıyordu. Telefonun başına gelip bildiği numaraları tuşlarken bile dalgındı. En sonunda Bayan Dawson'nın sesini duyunca kendine geldi. Kafasını sallayıp olan biteni yavaşça anlattı. Böylelikle belki kendide anlayabilirdi nolduğunu. Bayan Dawson sanki bunları biliyormuş gibi hiçbir tepki vermedi ama Bay Dawson ciddi anlamda yıkıldı. Helena'ya aşırı düşkündü. Ona bir şey olacağı fikri bile adamı çıldırtmaya yetiyordu. Telefonu kapattığında Nick ne olacağını tahmin edemiyordu. Helena'nın anne ve babası bir gün içinde burada olacaklardı. Peki ya sonra?

Nick odanın kapısından girerken Helena'nın odanın köşesine gitmiş olduğunu gördü. Yanına yaklaştı ama Helena kafasını kaldırmadan Nick'i eliyle itmeye çalıştı. Nick yavaşça onun kafasını kaldırdı ve gözlerinin içine baktı. Bu sefer korkmuyordu. Karşısında ki Helena idi. Başkası değil.Helena başına geleceklerden habersiz bir şekilde Nick'in omzuna kafasını gömmüş ağlıyordu. Sesler kesilmiyordu. Bu sefer ona '' Nyx '' diyorlardı. Çıldırmak üzereydi. Gözleri yanıyordu. Korkuyordu ve çaresizdi. '' Pes ettim artık '' dediği sırada. Bir kahkaha duydu ve o ses değişti. Yeni ses çekici ama bir o kadar korkutucuydu. Ve ardından sürekli bu cümleyi tekrarlamaya başladı:

''Nyx..Sen bir tanrıçasın neden pes edeceksin ki? Gücünü hisset aptal kız. Hisset ki amacımıza ulaşalım'' 

Karanlığın Doğuşu  #WKK #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin