... Eve donerken etrafi izleye izleye yurudum. Cocukken sıkıldıgimda, arabalarin farlarinin sekillerini yuz ifadeleriyle eslestirirdim: uzgun, kizgin, mutlu... Ama o anki farlar cok ifadesizdi yahu! Benzetebilecegim bir yonleri olmadigindan, yoluma devam ettim. Derken telefonum titreşti. Mesaj gelmisti. Eskiden Sevgi ya da Emir'dir diye dusunurdum ama simdi hic de hosum agitmeyen bir ihtimal daha vardi: acaba Can Bey mi? Hadi be, tutturamamistim. Hicbiri degildi. Bankaydi. Omumadan sildim mesaji. Allah bilir neyin kredisini tanitiyorlardi... Simdilerde de her seyin bir kredisi vardi: yeniyil, bayram, konut... Bir nefes alma kredisi eksikti! Ama yakinda o da çıkardi: '%0,99 FAİZLE NEFES ALMA KREDİSİ! TC KIMLIK NUMARANIZI 2454'E YOLLAYIN, KREDINIZI CEPTEN ALIN' diye bir sey olurdu muhtemelen.
Dusuncelerim burada sonlandigi gibi, yolum da sonlanmisti. Apartmana girip kapinin onune geldigimde, ışığın acilmasi icin bir sure Afrika'nin yerel danslarini yaptim ve sonunda ışık yandi. Ben bir ışıgi yakmak icin boyle deli sacmasi hareketler yapacaktıysam (Allah'ım, kullandigim kelimeyi sevsinler. 'Yapacaktıysam' nasil bir kelimedir?) teknoloji bu işin neresindeydi?..
Neyse, sonra eve girdim ve PTT (pijama terlik televizyon) akşamlarindan birini daha oylece tamamladim.