BÖLÜM 11

185 17 7
                                    

Bayadır yazmadık evet açıkcası yazmayı bırakmıştık. Bazı olaylar ve kişiler tekrar yazma isteği uyandırdı diyebiliriz. Hala okuyan varsa iyi okumalar ☺
Bölüm 11
Gözlerime doluşan yaşlar yüzünden bulanık görüyordum ama yinede karşımda bana kinle gülümseyen Rüzgar'a ilerledim.

"Bunun gerçek olmadığını söyle."

Dedim titreyen sesime engel olmadan. Etrafımızdaki meraklılar sessizleşmiş bizi dinliyorlardı. Onlara da dedikodu malzemesi çıkmıştı.Rüzgar'ın itici kahkahası duyuldu ortamda, yavaşça ayağa kalktığında elini yanağımda hissettim. Gözlerim gözlerini bulduğunda akmaya can atan yaşlarımı biraz daha tutmaya zorladım. Rüzgar herkesin duyabileceği bir tonda konuşmaya başladı.

"Dün gecenin ne kadar gerçek olduğunu biliyoruz tatlım.Hem neden böyle söylüyorsunki utandın mı yoksa? "

Her kelimesinde bedenim kaskatı kesiliyordu.Gözlerimdeki yaşlar görüşümü iyice bulanıklaştırmıştı ama Rüzgar acımasızca devam etti.

"Utanmana şaşırdım...Dün yatağımda fazla cüretkardın ."

Dediğinde gözümden akan bir damla yaşla kaskatı olan elimi Rüzgar'ın suratına geçirdim. Bu yaptığı çok çirkindi. Başı yan tarafa dönmüştü. Bunu beklemiyordu. Başını tekrar bana çevirdiğinde gözlerindeki kızgınlığın yanı sıra şaşırmışlıkta vardı. Deminde gözümde zor tuttuğum yaşlar teker teker kendini bıraktığında benim yüzümde mimiğe dair hiçbir şey yoktu.

"Senden nefret ediyorum."

Diye fısıldadım çıkabilecek en üst seviyedeki sesimle. Yavaşça arkamı dönüp bizi izleyen kalabalığın içinden geçerken ne beni tutup tokatın hesabını sordu ne de meraklı topluluğa gerçekleri söyledi.

Bu yaşadıklarım çok zordu ve dayanamıyordum. Eğer önceden yaşasaydım bunları çoktan okulu bile bırakmıştım. Ama her şey Barkın içindi... Şuan beni ayakta tutanda buydu. Her şey Barkın içindi ve ben Barkın için dayanacaktım, hiç değilse bunu ona borçluydum.

Okuldan çıktığımda esen ılık rüzgar sayesinde nefesimi tuttuğumu fark edip bir nefes almıştım. Elbette bu okuldan sonsuza kadar kaçamayacaktım ama bu gün bunu yapmalıydım. Çünkü meraklı bakışlar ve fısıldaşmalar içimde ağrılara sebep oluyordu.

Telefonum çaldığında çoktan kampüsten çıkmıştım. Arayan Damla'ydı. Şuan onunla da konuşamazdım. Konuşmak isteyeceğim tek kişi Mina'ydı. Bu yüzden Damla aramayı kestiğinde Mina'ya mesaj attım.

"Sana ihtiyacım var. Bize gelir misin?"

*

"İnanmıyorum!"

Mina'ya anlattığımda verdiği ilk tepki bu olmuştu.

"Kızım senin planın başarılı olacak mı sence?Çocuk cidden çok kötü ve kimseye aşık olabileceğini de sanmıyorum"

Dedi elimi tutarken

"Olacak ama başka şansı yok. Bu yaptıkları için çok pişman olacak ve bensiz bir gününü bile geçiremeyecek."

Dediğimde Mina'nın gözlerinde ki korkuyu gördüm. Korkuyordu... Yapabileceklerimden korkuyordu.

"O çocuktan nefret ediyorum."

Diye fısıldadı ve başını omzuma koydu.

"Emin ol ondan benim kadar nefret eden kimse yoktur.Sadece dün akşam nasıl kontrolü kaybettim anlamıyorum.O yanımdayken dikkatli olmalıydım."

Senden SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin