Bölüm 18

133 21 13
                                    

Bölüm 18

"Sen nasıl bir hayvansın! Gerizekalı.. Bırak kolumu diyorum Rüzgar! Neden vurdun Can'a?" Diye bağırıyordum okulun ortasında. Rüzgarsa hiç bir şey söylemeden sürüklüyordu beni. Can'a yumruk attıktan sonra hiç duraksamamış ve beni kolumdan tutup kantinden çıkarmıştı. Can'a bir şey olmuş muydu görememiştim bile. Gerçi Rüzgar iyi vurmuştu. Yiğidi öldür ama hakkını yeme demişler. Ya ben ne diyorum? Benim iç sesim hiç iyi değil. Bana çekti o da en sonunda.


"Nereye götürüyorsun beni ya?" Diye tekrar bağırdım.


"Sus artık" cevabını beklemiyordum ama.


Arabanın yanına geldiğimizde kolum acıdan uyuşmuştu. Rüzgar tuttuğu demirmiş gibi sıkıyordu. Kesin moraracaktı... Kapıyı açıp beni içeri iterken "Bin" dedi. Binmedim. Kolumu bıraktığında acıyan yeri ovalarken


"Ne yaptın sen? Ya Can'a niye vurdun?" diye bağırdım. Sesim beklediğimden daha yüksek çıkmıştı.


"Alisa bin." Dediğinde dişlerinin arasından konuşuyordu.


"Rüzgar binmeyeceğim!" diye bağırdığımda bu sefer iki kolumuda tutup beni arabaya bastırdı.


"Sinirliyim. Sen susmayı bilmiyor musun! Kapa çeneni bin artık!" diye bağırdığında pardon kükrediğinde gözlerim korkudan kapanmıştı. Daha sonra beni kendisi ittirerek arabaya bindirdi. Onu bu kadar sinirli görmemiştim. Bir an beni arabayla kendisi arasında ezecek sanmıştım. Tamam fazla abartmış olabilirim ama korkmuştum. Arabaya binip gaza bastığında koluma baktım parmak izleri çıkmıştı. Araba kullanan Rüzgar'a baktım suratı gergindi dişlerini sıkıyordu.


"Neden bu kadar sinirlisin?" Dediğimde derin bir nefes aldı. Sakinleşmeye çalışıyor gibiydi. "Sadece sus lütfen" dediğinde susmaya karar verdim. Zaten normalde de konuşmuyordum. Sadece stres ya da korkum çenemi açtırtmıştı. Sürekli soru sorarak Canın nasıl olduğu sorusunu zihnimin derinliklerine ittiriyordum. Kafamı cama yaslayıp Rüzgarın sakinleşmesini beklemeye karar verdim. Tabi bu mümkünse.


Deniz kenarında durmuştu. Kontağı kapatıp arkasına iyice yaslandıktan sonra ellerini kafasına götürdü. Kendi içinde büyük bir çatışma varmış gibiydi. Filozof gibi konuştun Alisa...


"Kimsin sen?" diye mırıldandı. Kalbim ağzıma gelmişti bütün vücuduma bir sıcaklık yayılırken "herşeyi öğrendi mi?" diye içimden söyleniyordum. Ne demekti kimsin sen? Kesin öğrendi. Allah'ım nereden öğrenebilirdi ki!


Arabadan indi. Ne yani başka bir şey demeyecek miydi? Korkudan ellerim titremeye başlamıştı. Öğrenmiş olamazdı. Arabadan inip yanına gittim.


"ne demek sen kimsin?" derken sesim titremişti. Bana bakmadı. Ben ise ona bakıp inatla cevap bekliyordum. Bir müddet bekledikten sonra


"Ne yaptın sen bana?" dedi. Sesi yorgun ve acı çeker gibi çıkmıştı.


"Ne mi yaptım? Asıl sen bana neler yapıyorsun." Dediğimde sesim şaşkın çıkmıştı.


Ses vermeyince ona doğru yaklaştım. Kafasını öne eğmişti. Kendisini sakinleştirmeye çalışıyor gibiydi. "Rüzgar" dedim tam önüne geçtiğimde. Kafasını kaldırdığımda çok yakındık. "Senin yüzünden uyuyamıyorum be burslu" dediğinde nefes alamadığımı hissettim.



"Barkın nerde ya?" Derken etrafı gözlerimle tarıyordum.
"Noldu? Yine mi fal baktıracaksın. Çocuk sana kendini tarif etti zaten. Öyle falı bende bakarım" dedi Mina gülerek. Tam cevap verecektim de okul kapısından yeni giren Barkını görünce sustum. Üçüncü derse girmiştik ve kendisi yeni mi geliyordu. Hızla okula girdiğini görünce Minaya "Sınıfta görüşürüz" deyip banktan kalktım.
Hızlanıp Barkına yetişmek istiyordum ama kendisi gayet hızlıydı maşallah. Ben ona yetiştiğimde o sınıfın kapısından çıkıyordu. Karşı karşıya kaldığımızda gülümsedi. Ah gülümsemesi... Kendine gel Alisa.
"Üçüncü derse gireceğiz.. Daha erken gelseydin." Dedim. Çocuk sanane dese ne diyeceğimi bilmiyordum gerçi.
"Beni merak mı ettin?" Diyerek üstüme yürüdüğünde nefes almayı bırakmıştım. Ama kendimi savunacaktım.
"Ne merak edeceğim seni? Ayrıca gece uyumadın mı sen? Uykusuz gibisin" dedim sinirle.
"Seni düşündüm" dediğinde
"Ne?" Dedim.
Alnı alnıma yasladığında gözlerimi kapadım
"Senin yüzünden uyuyamıyorum be yeşil göz" dediğinde mutluluktan heyecandan ve aşktan güldüm.

Senden SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin