LÜTFEN OKUYUN. BİRAZCIK SİTEMLE BERABER HİKAYE AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KARAR İÇERİR!!!
Herkese merhabalar öncelikle. Bu sefer çok mutlu bir açıklama yapamayacağım çünkü yorumlardan ciddi anlamda hiç memnun değilim. Benimle ve kitabımla alakalı bir sorun olduğunu düşünüyorum ve yorum yapmıyor oluşunuzun bununla bir alakası varsa belirtmenizi diliyorum.
Buraya dönmekle alakalı yazdığım yazıda da dedim, amacım deli gibi popüler olmak değil ama sonuçta şu an bir kitlem var ve o kitlenin beni kale aldığını görmek istiyorum. [Eh, bir yandan da Kiralık Katil'in kitap olmasını istiyor oluşum gizli bir şey değil. (Tabii ki de şu an öyle bir şey söz konusu bile değil, cümlemi farklı yerlere çekmeyeceğinizi umuyorum. Sadece bir hayalin dile getirilmesiydi bu. :D)] Ciddi bir şekilde yorumlardan memnun kalmadığım sürece bölümleri uzun yazmayı düşünmüyorum.
Bu bölüm tam 14 sayfa ve bunun hakkını bir şekilde bana yorumlarla ve oylarla verirseniz çok memnun olurum.
Öte yandan hikayeyi çok ilgilendiren bir durum var.
Kiralık Katil ismini değiştireceğim. Aklımda çoktan yeni bir isim var ve şu an beklediğim şey kapağın yapılması.
Kapak hiçbir görsel birleşimden oluşmadan, tamamen çizilerek yapılıyor şu an. Yani ben bayağı heyecanlıyım bu konuda. Bu hafta içinde yetişirse kapakla beraber yeni ismi de bildirmeyi düşünüyorum fakat şimdilik hala sır.
Eğer bölümlerin içine biraz dikkatli bakarsınız yeni ismi yakalayabilirsiniz benden söylemesi...
Bir de düzenleme yapıp bölümü yayınlamayı düşünüyordum ama açıkçası bu tür işleri kitap bittikten sonra yapmayı daha uygun bularak yazdığım haliyle direkt yayımlıyorum. Yanlışlar varsa satır arası yorumlarla belirtmeyi unutmayın lütfen. :)
Umarım bölüm sizi heyecanlandırır, umarım yorum yapmanıza neden olacak şeyler yazabilmişimdir. Her ne kadar sitem etsem de sizleri sevdiğimi bilin tabii.
Keyifli okumalar diliyorum! :)
Ve yorumları bayağı bir sevdiğimi bilin istiyorum. :')
Bölüm şarkısı; Nicole Scherzinger - Run
19. Bölüm ''Karar''
Gözlerinin içine bakmak kor bir alevin içine atlamışcasına büyük bir etki bırakıyordu bedenimde. Neden böyleydi? Neden bazı şeyler, birkaç kelimeyle geçiştirilemeyecek kadar basit olamıyordu? İçinde bulunduğumuz hayatın sıkıntısının her daim devam edeceğini bilmek başlı başına bir eziyetken, üstüne bir de çok daha ağırlarını sırtlamak adaletsizliğin en güçlü örneği değil miydi?
Ben kendi içimde sadece ona baktığımda tüm yükümün hafiflemesini dilerdim. Ama olmuyordu. Daha da ağırlaşıyordu. Gözlerinin içine baktığımda nedense söndürülemez bir hal alıp yanmaya başlıyordum. Beni ferahlatan su oyken, yine aynı şekilde beni yakan ateşin de o olmasının nedenini bilmek istiyordum.
Sorularım cevapsız değildi ama cevaplar elimi altına atmaktan korktuğum kadar derin bir çukurun içinde, belki de etrafı sayısız pislikle kaplanmış bir halde beni bekliyordu.
Cevaplara ulaşmayı o kadar çok istiyordum ki, cesaretimin ağır basması için artık kendimle savaşmaya başlamıştım. Bir terazinin önünde eğiliyordum. Bir yanda cesaretim, bir yanda da korkularım ağırlık yapıyordu. Ama terazinin korku dolu kolu o kadar ağırdı ki, cesaretime serptiğim kırıntılar bir hiçten daha çaresiz duruyordu.
Belki de biraz önce vermiş olduğum cevabı etkileyen de önünde eğildiğim korkularımdı. Gerçekten kalmak istememin başka bir nedeni olamazdı değil mi? Ne ile karşılaşacağımı çok iyi biliyordum çünkü. Hatta, yeteri kadar bilmiyor bile olabilirdim. Ne abimin, ne de babamın benim için hazırladığı sonun içinde birazcık da olsa merhamet olmadığına emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIK
Ficção AdolescenteKişinin kalbinde duyguya dair hiçbir şey kalmamışsa bedenin varlığı anlamsızdı. Önce kalbe dokunmadan direk tene değen eller gerçek bir insana değmiş sayılır mıydı? Ya da gördüğü manzara karşısında parıldamayan gözler bomboş bakışların kurbanı olduğ...