18.bölüm- Damlaları kalmayan Bulut.

44 3 0
                                    

Bölüm şarkısı- Duman/Haberin yok ölüyorum.

Grup Seksendört/Kendime yalan söyledim.

***

"Bulut'un tüm damlaları Toprak'a düştü. Toprak giderse, Bulut yok olur."

Geçenlerde biraz hava almak için sahile inmiştim. Yine canımı yakmışlardı. Oturmuştum bir banka, denize konuşuyordum. Dudaklarımı aralamadan, denize döküyordum derdimi.

Sahildeyken bir sessizlik çökerdi üzerime.

İçim çığlık atarken, dudaklarımdan bir kelime çıkmazdı.

İçimde fırtınalar koparken, dışımda yaprak oynamazdı.

Yine böyle bir zamanda, Bir adam sahilin ortasında bağırmaya başladı. "Beni neden sevmedin ulan!?" diye sordu sevdiği kadına. Bütün sahil duymuştu, Bir tek sevdiği kadın duymamıştı.

Dayanamamıştım, adamın yanına gitmiştim. Konuşmak isteyip istemediğini sormuştum. Hıçkırarak ağlarken yere çökmüştü, Tüm gözler bizdeyken, bende yanına çökmüştüm. "Gülüşünü yaşayamadım be," demişti bana.

Gülüşünü yaşayamadım...

Gülüşünü...

Sırtını sıvazlamıştım, tanımadığım, yirmili yaşlarda olan adamın. Güven vermek istemiştim belki de o gün, Belki de yalnız olmadığını belirtmek. Ağlaması yavaşladığında ise, "Gülüşünü, sesini... Herşeyini başkası yaşıyor," dedi. Sanki bununla yeni yüzleşmiş gibi daha çok ağlamaya başlamıştı. Gözlerinde çaresizlik vardı.

Adamı sakinleştirmek saatlerimi almıştı. Sevdiğini başkası almış, başkasıyla evlenecekmiş, dünyalar kadar sevdiği kadını. Dokunmaya kıyamadığı kadını. Ayağa kalkıp tam gideceği sırada dönüp söylediği kelimeler hâlâ kulağımda yankılanır.

'Herkese kahkahalarını bahşetti, bana tebessüm bile etmedi.'

Şuan yine sahildeyim, o adam yine aklımda. Bankın sağ kısmına ben, sol kısmına ise Bulut oturmuştu. Bulut son zamanlar çok üzgün görünüyordu. Sanki yaşam enerjisini emmişler gibi. Bir şey olmuştu. Hissediyordum.

Sanki... Bir kaç ay önce ki Toprak gibi.

Bulut en az gökyüzü kadar mavi olan gözlerini, denizden Azad edip bana bahşetti. Adeta bu mavilikle ödüllendirilmiştim. Bulut'un gözleri gökyüzüne fark atıyordu, Benim için. Beni bir odaya kilitleyip, gökyüzünü yasaklasalar, Sadece Bulut olsa, gıkımı çıkarmam.

Onun gözleri, Benim gökyüzüm.

Sahildeki o olay anılar hazneme tekrar düşünce, beynimde ki anıların çığlık çığlığa koşuşturduğunu hissettim.

"Gülüşünüzü yaşıyorum, bayım."

Gülümsedi. Gülümseyişi, çöle yağmurdu.
Gülümseyişi, kurak toprakları gül bahçesiyle süslüyordu.

"Bir ay öncesine kadar yalnızca hayalken, şuan gerçeksin, içim."

"Yanındayım."

Derin bir nefes aldı, Sanki acı çekiyor gibiydi. Gökyüzünü kara bulutlar kaplarken, yağmurun yağıcağını anladım. Yinede kalkıp gitmek adına hiçbir girişimde bulunmadık ikimizde. Kalıp ıslanmak istedi, ayak uydurdum bende.

Yeryüzünün GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin