♥♡AEB-3.BÖLÜM♥♡

223 35 4
                                    


Filiz Hanımın kontrolünden sonra giyinmek için odaya indim. Üzerimi değiştirdikten sonra kapı çaldı içeri Recep Bey geldi.

"Nasılsın Melek. Müsait misin."

"Tabi ki Recep Bey lütfen içeri girin." dün ki yaptıklarım yüzünden çok utanmıştım. Oysa onun suçu bile yoktu.

"Recep Bey dün ki durum için özür dilerim. Gerçekten çok kötü durumdayım yani size öyle bağırmak istememiştim." yüzüm yerdeydi yüzüne bakamıyordum.

"Durumunun farkındayım Melek o yüzden özür dilemene gerek yok sadece bebeklerine iyi bak. Ha bu arada bu kaza olayı yüzünden polisler dışarıda seni bekliyorlar sadece ifadeni almak için."

"Haklısınız ben bunu tamamen unutmuştum aklımdan çıkmış. Tamam burayamı gelecekler kara kolamı gitmem gerekiyor."

"Hayır, annemiz burada ifadesini verecek polislerle konuştum." yüzünde güzel bir tebessüm göz kırparak söylemişti. Bende aynı gülümsemeyle karşılık verdim. Yatağıma oturup polislerin gelmesini bekledim.

Bir müddet sonra polisler geldi, ifademi aldılar kadının suçsuz olduğunu söyledim başımdan geçen olayları anlatmak istemedim. Ailemi kaybettiğimi bunun içinde ölmek istediğimi en kısa yolunda böyle olacağını düşündüğüm için yaptığımı söyledim.

Psikolojik destek almam gerektiğini söylediler. Alacağımı söyledim ve polisler yanımdan uzaklaştı.

Nihayet evime gitme zamanı gelmişti. Filiz Hanım ve Recep Beyle vedalaştıktan sonra evimin yolunu tuttum. Ankara ' da oturuyorum ama ailem öldükten sonra İzmir' deki yazlığımızda kalmıştım. Bundan iki ay önce evime gelmiştim. Taksiye bindim evime doğru ilerlemeye başladım. Kapının önünde indim üzerinde para yoktu beklemesini söyledim ve parasını getirip gönderdim.

Evim... Bir zamanlar kahkahaların ve huzurun eksik olmadığı ev. Şimdi sadece sessizlik hakimdi bu evde. Kapıdan içeri girdiğim her an o geceki yangını hatırlıyorum. O gün hala aklımdaydı daha dün olmuş gibi hatırlıyorum. Bundan bir sene evvel o gece arkadaşıma dostuma hayatta ki tek sırdaşım gitmiştim. Gece telefonun sesine uyandım korkmuştum. Telefona baktığımda komşumuz Seher teyze arıyordu işte şimdi kalbim yerinden çıkacaktı korkudan.

Telefonu açtım. Keşke açmasaydım o günleri hatırladıkça kendimi suçlu hissediyordum. Nedenini bilmiyorum ama hep böyle olmuştu. Neyse Seher teyze acil eve gelmem gerektiğini evde yangın çıktığını söyledi. O an dünya durmuştu Zeynep'in beni sarsmasıyla kendime geldim elimde ki telefon yere düşmüştü. Zeynep telaşlı gözlerle bana bakıp

"Ne oldu Melek dondun, ne olur kötü haber deme" sadece tek bir kelime çıktı azımdan

"Gitmeliyim."

"Ne diyorsun nereye gideceksin" kendime geldiğim de telaşla üzerimi giyinmeye başladım.

" Hemen eve gitmeliyiz yangın çıkmış Zeynep, ne olur babanı uyandır." Zeynep yüzündeki şoku silip babasını uyandırmaya gitti.

O gelene kadar çoktan giyinmiş beklemeye başlamıştım ama bu bekleyişin bir sonu yok gibiydi. Sonun da kapı açıldı ve Zeynep geldi.

"Babam kalktı Melek hemen üzerimizi değiştirelim çıkalım."

"Tamam ben kapının önünde bekliyorum."

Kapının önünde beklemeye başladım bu bekleyişler bitmiyordu. Kolumdaki saate baktığımda 4'ü gösteriyordu. Gözyaşım saatin canıma damladı bu saati annem almıştı doğum günümde.

AŞKA ESARET BEDEL(Wattpad/Sing of Hobe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin