Kaç haftadır iş için çaldığım her kapı sırf hamileyim diye suratıma kapanıyordu. Hormonlardan mıdır bilmem ama gerçekten sinirlenmeye başlamıştım. Elim de kahve biliyorum şu durumumda kahve pek iyi değil ama sakinleşmem gerekiyordu. Camın kenarında yağan yağmuru seyrediyordum. Yağmur her zaman iyi gelmiştir bana.
Ne kadar oturdum bilmiyorum ama zilin sesiyle bir anlık daldığım halden çıkıverdim. Yine Seher teyze olmalıydı, kapıyı açtığım da şaşkınlığım katlandı. Zeynep kapımın önünde sırılsıklam olmuştu. Selam sabah vermeden direk içeriye daldı. Bir an gülümsedim Zeynep'i çok özlemişim. Her zaman ki Zeynep, önceden de böyle yapardı. Kafası nasıl eserse öyle davranırdı. Ama ciddiyetimi ve soğuk kanlılığımı hiç bozmadan konuşmaya başladım.
"Senin burada ne işin var çık evimden." Arkasını dönüp bana şöyle bi kısa bakış attı.
"Ben bu eve girmek için ne zaman izin aldım Melek."
"Bundan sonra böyle ben izin vermeden kimse bu evden içeri adımını atamaz. Sana çık diyorum." Salona ilerleyip koltuğa oturdu aslında bildiğin koltuğa kendini attı.
"Kusura bakma Melek neler olup bittiğini anlatmadan buradan kalkmıyorum."
"Benim bir şeyim yok sadece evimden çıkmanı istiyorum."
"Asla böyle bir şey yapmayacağım Melek. " Ofladı derin bir nefes alarak konuşmaya devam etti. "Bak Melek ailesini kaybeden sadece sen değilsin. Kocaman kız oldun artık zor biliyorum ama bu durumu atlatman lazım. Kendine gel Lütfen."
"Ben gayet iyiyim Zeynep senin gelip beni kontrol etmene gerek yok. Ben kendi kendime yeterim."
"Öyle mi ? Ben hiç zannetmiyorum kendine yetebildiğini. İyice salmışsın kızım kendini bu ne hal sen önceden dikkat ederdin böyle şeylere göbek almış başını gidiyor."
"Ya sana evimi terk et diyorum , senin dikkatini bir tek benim göbeğim mi çekiyor. Hem sana ne ben memnunum bu göbekten. Git buradan..." Zeynep'in huyunu biliyorum istediği cevapları almadan buradan gitmeyecek ama benim ona verecek cevabımda yoktu.
"Sence seni çok tınlıyor gibi bir halim var mı Melek hanım. Öt bakalım ne oluyor sana."
"Sana bir şeyim yok dedim."
"Bak Melek çocukluğumuzdan beri arkadaşız birlikte büyüdük sayılır. Senin kim ve nasıl biri olduğunu biliyorum. Sakladığın bir şeyler var yoksa hayatta sen benimle bu şekilde konuşmazsın." Allah kahretsin ilk defa Zeynep'in beni tanımasına lanet ettim.
Kolumdan tutup beni yanına oturttu. İşte şimdi her şey tek tek azımdan dökülecekti. Bunu yaptığı zaman bütün dertlerim azımdan çıkı veriyordu. Bunu nasıl yapıyor bilmiyorum ama yapıyordu işte.
"Dinliyorum Melek." Çok zordu Zeynep' e dayanmak. Bana karşı her zaman gerçek bir dost olmuştu. Hatta dosttan öte kardeş ona yalan söylemek istemiyordum ama konuşmakta istemiyordum. Gözlerini dikmiş öylece cevap bekliyordu. Sonun da dayanamadım, gözyaşlarım ağır ağır akmaya başladı yanaklarıma oradan da kalbime...
"Melek ne oldu canım ağlama böyle."
"Zeynep ben çok kötü durumdayım. Ne yapacağım bilmiyorum."
"Melek ne oldu anlatır mısın artık." Elimi karnıma götürdüm yavaşça ve zorda olsa söyledim.
"Zeynep... Ben... " derin bir nefes alarak devam etmeye çalıştım.
"Zeynep ben tecavüze uğradım." bir çırpıda atıverdim azımdan o acı tadı. Her azımı açtığımda o tat geliyordu ama Zeynep le paylaşmak az da olsa sanki hafifletmişti beni. Utancımdan eğdiğim başımı yavaşça kaldırdım Zeynep'e bakmak için ama o çoktan şok olmuş öylece karnıma bakıyordu. Başını sağa sola sallayıp kendine gelmeye çalıştı.
"Melek ne diyorsun sen aklın başında mı!"
"Evet aklım başımda, doğruyu söylüyorum. "
"Kızım sen neler yaşadın böyle ve kendin atlatmaya mı çalıştın nasıl kalkacağını düşündün bu durumdan sen ha söyle bana." Zeynep de ağlamaya başladı ki onun ağlaması çocuklarımın babasını bulmak kadar zordu.
"Atlatamadım zaten." derin bir iç çektim konuşmaya devam ettim. "Dayanamadım her kendimi gördükçe utancım dan hiç bir yere sığamıyordum kendime dokunamıyordum bile. En sonunda çözümü bulmuştum. Bir kaç hafta önce duş alıp temiz kıyafetler giydim. Sonra yukarıda ki caddenin oraya gittim" Zeynep o kadar ilgiyle dinliyordu ki iyi ki dostum olmuş. İyi ki tanımışım diye geçirdim içimden. "Kendimi bir arabanın altına attım." O ara tiz bir çığlıkla konuşmamı durdurdum.
"Melek sen.. sen ne yaptığını zannediyorsun." sinirden konuşamıyordu. Zeynep'in sevdiğim yönlerinden biride buydu. Sinirlendiğinde kekelemesi.
"Ne yapabilirdim Zeynep etrafımda kimse yoktu ki olsa bile bu halimi nasıl anlatabilirim kolay bir şey mi."
"Sen uzaklaştırdın herkesi, kendin yaptın Melek kimse senden vazgeçmedi senin için didindi durdu. Ama sen yalnızlığı seçtin. Beni bile kendin de uzaklaştırdın. Hala aynı tavır içindesin. "
"Ne yapabilirdim söylesene ailemi kaybettim hemde ölümün en kötü haliyle, başına gelmeden bilemezsin ki inşAllah gelmez. " gözyaşlarım bir türlü durmuyordu.
"En doğru kararın bu olduğunu düşündüm, hala öyle düşünüyorum."
"Peki bir şeyin var mı yani bir şey oldu mu sana." sağıma soluma bakıyordum .
"Var aslında nasıl söyleyeyim bilmiyorum ama... hamileyim." Zeynep ' e ikinci bir şokla gelmiştim. "Zeynep... Zeynep..." Ben den daha kötü oldu en sonda şoktan çıkarmak için tokat attım.
"Napıyorsun kızım."
"Kendine gel diye yaptım."
"Melek gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum. Yani bir de hamile mi kaldın."
"Evet, bir de hamile kaldım bunu kendimi öldürmeyi düşündüğüm gün öğrendim. Hem de ikizler hemde 2 aylık." yine ağlıyordum. Ben böyle değildim.
"Melek özür dilerim. Ben... Ben bilmiyordum. Canım arkadaşım," sarıldı bana en sıkı şekilde.
"Bunu nasıl kaldıracaksın böyle nasıl duruyorsun."
"Kabullendim. Yani ne yapabilirdim ki. Hatamın bedeli iki tane yavruya nasıl ödete bilirim ki. Onların ne suçu var. "
"Senin hatan mı burada ne hatan var senin. Onları öldür demiyorum ama suç o şerefsiz de seni bu hale getirende." Ayaklandı birden.
"Gidiyoruz hadi."
"Nereye gidiyoruz Zeynep."
"Polise gidiyoruz bulurlar hemen o şerefsizi bu zaman kadar nasıl gitmezsin sen ya."
"Hayır! Bu konuyu herkesin duymasına gerek yok. Hem yüzünü falan hatırlamıyorum görmedim zaten." Halbuki ki yalandı. Yüzünü her ayrıntısına kadar hatırlıyordum. Gözlerinin çeki kliğini artist duruşunu. Ama en çokta gözlerinde ki öfkeyi. Ne diye öfkelendiğini, benim ne suçum vardı.
Bizim ne suçumuz vardı...
EVET SAYIN OKUYUCULARIM İNŞALLAH BEĞENE BİLECEĞİNİZ BİR KİTAP OLMUŞTUR...
LÜTFEN OKUDUKTAN SONRA VOTE VE YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN....
HERKES EMEK VERİYOR EMEĞE SAYGI GÖSTERELİM...
YİNE DE HER ŞEY İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM :D :D :D

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA ESARET BEDEL(Wattpad/Sing of Hobe)
Roman pour AdolescentsYANGINDA AİLESİNİ KAYBEDEN GENÇ BİR KIZ... HAYATINI DÜZELTMEYE ÇALIŞIRKEN BAŞINA GELENLER... KALDIRAMAYACAĞI KADAR YÜK BİNİNCE; HAYAT AĞIR GELİNCE... BİR ANDA MEYDANA GELEN MUCİZE. HAYAT DAHA KOLAY GELMEYE BAŞLADIĞI AN KABUSUYLA KARŞILAŞIRSA! BUNDAN...