11

69.6K 3.2K 136
                                    

ipekgelincek, french-girl, caykolikcadi, az998812, yo_rin, mervebetul24, reallovecimbom345, sweetdreamer0203, senasenanurnur, bigeyavsan, NidaTknmz32, tuqba6969, alasu12, mervebetul24, -EsraG-, emine579, miraybelieberr, fidem67, erkanoznur16, dilush_t, AzrA-oxox, Eylulnur61, redhotchilii, retterangel, tatlitelas321, Ikhilal, kitapdelizist13, ipeksucanli adlı kişilere ithafen ❤❤❤

Bahçeden içeriye girer girmez kulağına ulaşan kahkaha sesleri Duygu'yu hazırlıksız yakalamıştı. Seslerden emin olmak için kulak kesilerek hızlıca eve doğru yürüdü. Bu sefer kahkaha seslerinin yanında Erdem'in kulağa kötü gelen esprileri de eşlik ediyordu. Yanılmamıştı, Erdem resmen Marika'yla flört ediyordu. Marika'nın çınlayan kahkahalarında ise hiçte istemezmiş gibi bir tını yoktu doğrusu. Duygu, eve geldiğinde Marika'ya Erdem'i birbirlerini boğmak üzereyken bulacağını düşünmüştü. Anlaşılan, işler umduğundan da iyiye gitmişti. Hatta seslerden anlaşılacak olursa Duygu'nun yokluğunu hiçte sorun etmişe benzemiyorlardı.

Yavaşça anahtarı kilitte döndürerek kapıyı araladı ve içeriye baktı. Erdem ve Marika gülüşürlerken bir anda Duygu'yu görünce birden susarak birbirlerine şaşkınlıkla baktılar. Ancak onların şaşkınlığı Duygu'nunkinin yanında solda sıfır kalırdı. Onları bu vaziyette bulmayı hiç ama hiç beklemiyordu. "Burada ne halt ettiğinizi sorabilir miyim?"

Marika Erdem'in yanından aceleyle kalkarken, Erdem'in suratında özürle karışık bir sırıtma belirmişti.

"Duygu mou! Sen neredeydin? Biz seni uyumaya çıktın sanmıştık! Ayrıca şu duruma gelirsek, açıklayabiliriz!"

Duygu, Marika'nın susması için elini kaldırdı. Her ne kadar keyfi çoktan Ateş yüzünden kaçmış olsa da gülümsememek için kendini zor tutuyordu. Gereğinden fazla kaynaştıklarına gülse mi, yoksa Duygu'nun evde olmadığının farkında bile olmadıklarına ağlasa mı karar verememişti. Erdem'de şimdi ayağa kalmış, Marika'ya destek vermek istercesine kolundan tutmuştu. "Evet kardeşim açıklayabiliriz."

İki suçlu çocuk gibi karşısında duran abisiyle Marika'nın hali oldukça komikti. "Cidden! Bu ne hal?"

Marika dudaklarını dişleyip utangaç bir bakış fırlattı. Kesinlikle utansalar çok iyi ederlerdi. Erdem'de hiç istifini bozmadan sırıtmaya devam ediyordu. Marika sonunda dayanamayıp heyecanla, "Gerçekten hep onun suçu!" dedi.

"Tanrım! Rezil bir haldesiniz. Suratınız, çikolatalı pastanın üç boyutlu versiyonu gibi duruyor. Ayrıca evin her yeri batmış! Salonumun ortasında pasta savaşı yapmak zorunda mıydınız? Eve bir zarar geleceğini tahmin ediyordum zaten ama bu kadar sevimlisini değil."

"Espri anlayışını adanın serin sularına gömdün herhalde kardeşim. Ne olmuş biraz yaramazlık yaptıysak?"

Marika'da Erdem'e onay verircesine başını sallıyordu şimdi.

"Ne ara 'biz' oldunuz? Daha birkaç saat öncesine kadar kedi köpek gibiydiniz, yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?" Duygu onların surat ifadelerine daha fazla kayıtsız kalamayarak gülmeye başlamıştı. İkisi de verecek bir cevap bulamayıp, saçmalarlarken Duygu Marika'nın elbisenin önünün daha da açıldığını fark etti. Erdem'in ise gömleği çıkmış, saçları dağılmıştı. Yoksa tüm belirtiler başka bir yaramazlığa daha mı işaret ediyordu? Nasılsa Marika'dan bunu Erdem gittikten sonra öğrenirdi.

"Kendi pisliğinizi kendiniz toplayın ve birkaç saate tüm salonu pırıl pırıl görmek istiyorum."

Duygu'nun gülümseyen ifadesi karşısında ikiside rahatlamıştı şimdi. Marika Duygu'nun yanına gelerek sıkıca sarıldı. "Kızacaksın diye çok korktum! Hem gerçekten, sen neredeydin? Bir dakika... Sen ağladın mı?"

ATEŞLE OYNAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin