ATEŞLE OYNAMA

26

"Uykucu deyince kızıyorsun ama! Öğlen oldu."

Duygu gözlerini açar açmaz Marika'yı karşısında görünce sevinçten az kalsın yataktan düşecekti.

"Uyumuyorum ben, gözlerimi dinlendiriyorum..."

"Duygu mou! O kadar da saf değilim..." Marika'nın neşeli ses tonu Duygu'nun solgun suratıyla çarpışınca üzgün bir fısıltı halini aldı.

"İyi misin? Ateş olanları anlattı... Cem'in buraya taşındığına inanamıyorum."

"Ben de... Asıl olay, Erdem yıllık iznine çıkıp da buraya yerleştiğinde patlayacak. Hem Ateş, hem Cem... Belki de ona bunları bir an önce anlatmalıyım."

Marika Duygu'nun yanına kıvrılarak ona sarıldı. "Erdem, çok anlayışlı bir insan. Elbette onu tüm bunlardan uzak tuttuğun için sana kızacaktır, çünkü o senin ailen Duygu. Ama şuan bu karmaşanın içine Erdem'i sokma bir de. Zamanı gelince her şeyi anlatmana yardım ederim."

Duygu tebessüm etti. "İnan bana, tüm hikâyeyi duyduğunda onun yakınlarında olmak istemezsin."

Marika'nın kaşları endişeyle havalandı. "Tamam belki de, büyükannemin bir şeye ihtiyacı var mı diye bakabilirim tam o sırada. Ama senin kalıntılarını toplamak için geri döneceğim... Söz!" Marika kıkırdadı.

"Sahi... Büyükannen nasıl oldu? Tüm bu kargaşa da ziyaretine bile gelemedim."

"Özrünü sonraya sakla... Hem zaten büyükannemin üç gözlü kuzgundan bir farkı olmadığını biliyorsun. Bir şeyler olup bittiğinin farkında."

"Mistik güçlerini kullanıp bana bir fal açsa harika olurdu... Çünkü gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum Marika." Yastığı kafasına bastırdı. "Bu arada Ateş nerede?"

"Ateş'ten 'kız kıza' bir konuşma için izin istedim. Aşağıda şuan bizim camdan çarşaf sallayıp kaçtığımız gibi komplo teorileri üretiyor olabilir. Ayrıca viski için çok erken bir saat olduğunu söylediğimde, bunu hoş karşılamadı."

Duygu boğulur gibi bir ses çıkardı.

"Pekala!" dedi Marika yatakta doğrularak. "Ciddi anlamda Cem'in buraya gelmesinden rahatsız duyuyorum. Ne olacak?"

"Onunla konuşmayı denerdim ancak Ateş buna asla izin vermez."

"Duygu... Cem seni dinleyecek biri değil. Artık bunu anla lütfen, sana zarar vermiş bile olabilir. Hatta aslına bakarsan, sana zarar vermek isteyecek başka birini de tanımıyorum."

"Oğuz Karahanlı? Hadi, her şeyi masaya yatıralım."

Duygu'nun bu sorusu Marika'nın afallamasına sebep oldu.

"Oğuz Karahanlı konusunda mantığıma sığmayan şeyler var, Marika. Bir adam öylece neden beri korumak istesin? Sence savunmasız ve güzel bir kadın olduğum için sağ elini beni koruması için gönderir mi?"

"Sana aşık olduysa, evet."

Duygu sıkıntılı bir nefes verdi. Bazı soruların içinden çıkamamak artık onu boğuluyor gibi hissettiriyordu.

"Peki, bu gizem neden? Neden her şeyi Ateş'ten saklıyor ve gizlice benimle buluşuyor?"

"Bak işte onu bilmiyorum..."

Birlikte birkaç dakika susup, düşünceleriyle boğuştular.

"Peki..." dedi Marika. "Ateş hakkında ne düşünüyorsun?"