Karşılaşma o kadar garipti ki aradaki gerginliği ben bile hissedebiliyordum. İkisi de ne yapacağını bilmez şekilde birbirlerine bakıyor ve birisinin herhangi bir şey söylemesini bekliyordu. Kısaca bir Naber? bile bombayı patlatacak durumdaydı.
"Merhaba, ben İpek." diyerek araya girdim. Kendimi ateş hattına attığımdan neredeyse emindim ama birkaç saniye daha birbirlerine garip garip bakmalarını seyretseydim kendimi roller coaster'dan aşağı atmayı planlıyordum. Yaşayabileceğim şıkkı seçmeliydim.
"Selam. Alice." Uzattığı elini sıkıp küçük bir gülümsemeyle karşılık verdim. "Nasılsın Harry?" Bakışlarını üzerimden çekip tekrar eski odağına baktı.
"İyiyim." Soğukça cevap verdiğinde kızın yüzündeki değişimi gördüm. "Ne o, tekrardan hayatımı mahvetmeye mi geldin?"
"Her şeyi bıraktım, ayrıca senin yüzünden bir süre içeride yattığımı unutma. Korkaklık yapıp kaçan sensin!"
"Korkaklık yaptığımı mı düşünüyorsun? Kaç kere senin kıçını kurtardım haberin var mı? Sen para kazanmak için bir yerlerini yırtarken, ben insanlarla konuşup her şeyi düzgün yaptığımızdan emin oluyordum. Sana bırakmış olsaydım ilk işimizde enselenirdik." Etraftaki gerilim iyice artarken olduğum yerde durmak iyice zorlaşıyordu.
"Hazz-" Elini tutup hafifçe sıktım. Sinirlendiği gözlerinden okunurken onu sakinleştirmek için iyice yanına yaklaştım. "Hadi gidelim."
"Kendine başka birisini bulmuşsun bakıyorum. Yokluğumu atlatamadan nefesini bana benzeyen kızın yanında mı aldın?"
Dediklerini sindiremeden elimin çekildiğini ve kızın yanından uzaklaştığımızı hissettim. Arkamdan ise "Tanıştığımıza memnun oldum İpek, birlikte çok eğleneceğiz!" diye bağırdığını duydum.
"Onunla nasıl tanışırsın?" diye tısladı Harry yanımda. "Tüm olanları bile bile ona nasıl kibar davranırsın?" Ah, mükemmel. Tüm gecemiz mahvolmuştu. "Yanından yürüyüp gidecektik!" Arkamızı dönüp geldiğimiz yere, araba'nın olduğu yere, yürümeye başladık.
"Sadece aranızdaki şey çok değişikti ve bunu bozmak istedim. Yanınızda heykel gibi duramazdım!"
"İnan bana güzelim, aramızdaki soğukluğun bir derece bile ısınması senin açından hiç iyi olmaz-"
"Niye, onu bana tercih etmeyi mi düşünüyorsun? Eğer böyle bir planın varsa söyle ve bunu burada bitirelim!" diyerek karşı çıktım. Zaten tüm mutluluğum uçup gitmişti. Bir de Harry'nin dediğiyle iyice çileden çıkacak duruma gelmiştim.
"Ne demeye çalışıyorsun?" Sorusunu sorduğunda olduğu yerde durup bana baktı.
"Diyorum ki, eğer ben sadece onu kaybettiğin için kendine aldığın teselli ödülü falansam, kendimi boşu boşuna kandırmaya devam etmeyeyim. Bu benim ilk ilişkim ve lanet olsun, Brezilya dizisi gibi olmayan bir ilişkiyi tercih ederdim!" Kahretsin, cidden çok fazla şey demiştim. Ve bunu düşen yüzünden anlamak için 100 kilometre öteden bakmak bile yeterli olurdu. Dediklerimden anında pişman olmuştum. Ah, bir de gözlerim dolmuştu ve durum gittikçe rezilleşiyordu.
"Teselli ödülüm mü? İpek, bugün seni sevdiğimi söyledim, iki kere. Ama sen ne yaptın? Kısaca bir Ben de. cevabını bile veremedin ve şimdi gelmiş beni suçluyorsun. Tek bir kelimemle yatağıma girecek birçok kız varken teselli ödülüm olarak neden seni seçeyim ki?" Sakin kalmam gerekiyordu fakat dedikleri beni olduğum yere mıhlamıştı. Artık kendimi tutamamaya başlamış, gözyaşlarımın aşağıya akmalarına izin vermiştim. Gözleri bir anlığına eski sevecen haline geri döndü, kısa sürmüştü. İkimizin de birbirimize ağır laflar ettiğini biliyordum ama böyle bir karşılık almayı istememiştim. Haklıydı... Ama bunu aşağılayarak anlatmasına gerek yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şişe Çevirmece
Genç Kurguİpek, hayatının ileriki dönemlerinde okuduğu hukuk bölümüyle ilgili bir iş yapmak istemese de kendini geliştirmek adına Londra'ya değişim programıyla gelip hayatını tam anlamıyla değiştirmek için ilk adımını atmış olan bir kız. Harry, tüm klişelerd...