alphabet boy | hoseok

bet

"Tüm dünyayı gezmek istiyorum," demiştin. Annelerimiz bizi otelin alt katında verilen partide yalnız bırakıp gittiğinde, yapacak bir şey bulamayıp, havuz kenarında bağdaş kurup, içeriden aldığımız atıştırmalıkları yemiştik.

"Bende istiyorum," demiştim omzumu silkip. "Buna fırsatım olur mu?Bilemiyorum."

"Olacaktır," demiştin, ağzına bir çikolata topu atıp. "Önünde çok fazla yıl var."

"En çok nereye gitmek istiyorsun?"

"Bir çok yer var," demiştin. "Ama Hindistan'a gitmek isterim."

"Çok uzak," demiştim gülerken. "Kendimi o kadar uzakta hayal edemiyorum. Aslında kendimi uzakta hayal edemiyorum. Seul'e gidecek olmak bile beni korkutuyor."

"Seninle gelmemi ister miydin?"

Kafamı sallayıp bunu kabul etmek isterdim ama o gün konuştuklarım ve üstüne gidip bir üniversiteye kayıt olman aklıma gelmişti.

"Hayır," demiştim. "Senden 4 yıl bile olsa kurtulacağım."

Gülmüştün, söylediklerimin seni kırmadığını bilmek kendimi kötü hissetmemi sağlamıştı.

Senin söylediğin her şey bana kendimi kötü hissettiriyordu.

"Korkup ağlarsan seni ziyarete gelmeyeceğim ve kesinlikle telefonlarını bile açmayacağım," demiştin.

"Bunu yapmayacağına eminim," demiştim gülerken.

Yapmayacağını düşünmüştüm. Gerçekten, bu anlamsızdı.

"İddaya girmek ister misin?" demiştin.

Sanırım her gün gördüğüm halde özlediğim bir insanı, bir yıl görmemek için iddaya girmek benim aptallığımdı.

*geçiş bölümleri felan filan*