Son zamanlarda en büyük şoku oda arkadaşımı o halde bulduğumda yaşamıştım.Elleri titriyordu ve gözlerinden dökülen yaşlara bakılırsa ilk olarak birini kaybettiğini falan düşünmüştüm.
Bana uzun bir süre sarılmış, ağlamasına devam etmişti. Sesimi çıkartmamış, kendine gelmesi için izin vermiştim.
İkinci şokum ise, falında sevgilisinin onu aldattığını gördüğünü söylemesiydi.
Tamamen saçmalıktı, kim böyle bir şey için hüngür hüngür ağlardı ki?
Sakinleşene kadar yanında kalmış ve ona sahip olduğum tüm mantığımla akıl vermeye çalışmıştım ama sonunda akılsız çıkan ben olmuştum.
İki gün sonra, gerçekten sevgilisi onu aldattığını öğrendiğimizde, ondan daha çok korkmaya başladım.
Yanında olup onu teselli eden, hatta annemin duyarsa beni öldüreceğini bile bile onunla içmeye giden de bendim.
Kötü biri olmadığını anlamıştım ve gerçekten psişik güçleri falan olmalıydı.
Ona seni anlattığımda -evet bu kadar yakınlaşmıştık- seni aramamı söylemişti ve bende kanımda gezinen alkolün etkisi ile düşünmeden seni aramıştım.
Sarhoş olduğum yoktu, sadece suçu yıkacak bir şeydi.
"Somi," demiştin telefonu açar açmaz.
Bir kaç kez kıkırdadığımı hatırlıyorum. Çok içen biri değildim ve normalde olduğumdan yüz kat daha rahat hissediyordum.
Hyejin masanın karşısından el çırpıp durmuş, birayı kafasına dikip, kahkaha atmaya başlamıştı.
Onun için de zordu, anlıyordum.
"Hoseok," demiştim, "beni neden hiç aramadın? Yoksa girdiğimiz iddiayı kazanmak için mi?"
Bu aklıma nerden gelmişti bilmiyordum sadece söyleyecek mantıklı bir şey aramıştım ve gerçekten en mantıklısı buydu.
Yada değildi.
"Ne iddası?" demiştin. Sesin yankı yapıyordu.
"Telefonlarımı bile açmayacağını söylemiştin? Bu yüzden miydi?" Hıçkırıp durmuş, bir türlü düzgün konuşamamıştım ve Hyejin'in bana güç verdiğini sandığı hareketlerinden uzaklaşmak, dışarı çıkmak için kalkmam gerekmişti. "Yoksa, günlüğümü okuduğun için mi?"
Galiba hayatımın en aciz durumu bu soruyu sormak olabilirdi. Bir kaç tane daha vardı ama bu da ilk üçe hiç zorlanmadan giriş yapardı.
"Sen iyi misin?" diye sormuştun ve sorularıma soruyla karşılık vermen sinir bozucuydu.
"İyiyim, iyiyim. Neden iyi olmayayım ki?"
"Daha sonra konuşalım olur mu?" demiştin ve ben telefonu yüzüme kapatmana üzülmek yerine bana daha sonra konuşma sözü vermiş olmana sevinmiştim.
Gerçi bu ihtimaldi, ihtimaller de asla bana yardımcı olmazdı.
•meraba, hoseok ölmedi. ölürse beni kesecek bir peter olduğundan ölür mü bilemem. burdan peter'a selam gönderiyorum skslzşsşsşşd•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alphabet boy | hoseok
FanficOyun alanının prensi sensin, Ama asla beni ağlarken yakalayamayacaksın. to ;; @-PeterPan