sleep together

3.8K 486 66
                                    

Sanırım o gece annem tam odasından çıkacak zamanı bulmuştu. Karşımda durmuş, beni sevdiğini söylüyordun ve annem, salonun kapısında beliriyordu.

Bunun nasıl bir kabus olduğunu hayal edebiliyor musun?

Her neyse, annem her şeyi mahvedip neden orada olduğumuzu sorduğunda, uyuyamadığımızı söylemiştik. Elim ayağıma dolanıyordu ve annem orada olmasaydı, büyük ihtimalle ağzımı açamayacak kadar şokta olacaktım.

Annemler sabah ayrıldığında, seninle evde yalnız kalma fikri, normalde olduğundan daha çok beynimde yer edinmişti.

Beni sevdiğini söylemiştin, Hoseok ve ben bunun olmasını o kadar çok istemiştim ve aynı zamanda o kadar az ihtimal vermiştim ki, boynuna atlayıp sana olan aşkımı itiraf etmemek için zor durmuştum.

Annemler gittiğinde, kendini odana kapatmıştın ve bende yapacak bir şey bulamadığım için Hye Jin'i aramış, dışarı çıkmayı teklif etmiştim.

Hye Jin'e olanları anlatmamıştım, sadece söze dökerek büyüsününün bozulmasını istememiştim.

Hye Jin'le birkaç saat gezdikten sonra evine dönmesi gerekmişti ve bende başka bir şansım olmadığından eve gelmiştim.

Koltukta uyuyordun, neden orada yattığını sorgulamamıştım çünkü televizyon açıktı ve belli ki uyuya kalmıştın.

Aslında seninle konuşmayı düşünüyordum ama bende yorgundum ve gördüğüme göre sende öyleydin ki televizyon izlerken uyumuştun.

Seni uyandırdığımda, yatağına gitmen gerektiği ile ilgili bir şeyler mırıldanmıştım.

Uykulu gözlerinde boş boş bana bakarken, en sonunda yavaşça koltuktan kalkmış, odana doğru yürümeye başlamıştın.

Bana trip attığını düşünmüştüm, yüzün asıktı ve genelde öyle olmazdı.

Paytak adımlarını takip edip peşinden odaya girdiğimde, çoktan kendini yatağa atmıştın ve yorganı üstüne doğru çekmiştin.

Biraz daha yaklaşıp seni dürtmüştüm.

"Gelebilir miyim?" demiştim, kafanı örtünün altından çıkarıp ne dediğimi anlamaya çalışır gibi gözlerini yüzüme dikmiştin.

"Yanına," demiştim, kafamla kalan küçük boşluğu göstererek.

Bir kaç saniye boş boş baktıktan sonra, kenara kaymış ve yorganı havaya kaldırarak bana yer açmıştın.

Yatağa yattıktan sonra, kolunun birini senin sorgular bakışların arasında kaldırmış, kolunun arasına girmiştim. Başımı omzuna koyduğumda, derin bir nefes almış ve gözlerimi kapatmıştım.

Sana bir cevap vermem gerekiyordu ve sanırım hiçbir zaman sözleri kullanmakta iyi olmamıştım.

Kaldırdığım elin hala boşta dururken, şaşırdığını hissetmiştim.

Çok geçmeden kolunu belime koyup beni kendine çektiğinde, aptal gibi kıkırdamıştın.

Bende kıkırdadığımda, sözlere ihtiyacımın olmadığını farkettiğim anlardan biriydi.




MERHABAA!!

Öncelikle bu bölümü doğum günü hediyesi olarak Aslı Mayda'ya (Geç kaldım ama doğum günün kutlu olsun, nice mutlu yıllara!) ve bölüm atmamı sağlayan mesajı attığı için @ozgecayan 'a ithaf ediyorum.

Ayrıca neden hiçbir şeye bölüm gelmediğini de 12. sınıf olmam ve başımda bir ygs/lys belası olmasıyla açıklayabilirim sanırım.. Kötü bir bölüm olduğunun da farkındayım..

Okuduğunuz için teşekkürleer

alphabet boy | hoseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin