Annem gelip senin gittiğini sanki çok normal bir şeymiş gibi söylediğinde, ilk önce anlam vermeye çalışmıştım.
Üniversite için gittiğini söylemişti.
En azından bana haber vereceğini, yada sen giderken yanında olacağımı düşünmüştüm ama sen hiçbir haber vermeden, veda bile etmeden gitmiştin.
Benim gitmeme daha bir hafta vardı ve neden bilmiyorum senin gittiğini duyduğumda, içimdeki buradan ayrılmak istemeyen parça, tamamen işlevini yitirmişti.
Galiba sadece sen yanımda olduğunda, senden ayrılma korkusunu beslediğime çalışıyordu.
Benim için gitmek yada kalmak, sen burada değilsen önemli değildi ve bir hafta sonra gidecek olmamın verdiği ağırlığın bir anda kalkıp, yerini senin gitmiş olmana bıraktığını hissediyordum.
Asıl sorun gitmen değildi aslında, eninde sonunda böyle olacaktı ama kaçar gibi gitmiştin. Günlüğümü okuyup, yüzüme bile bakmamış ve en sonunda haber vermeden şehirden ayrılmıştın.
O gece, çıkarmaktan korktuğum bavulumu dolabımın üzerinden indirip, hazırlanmaya başlamıştım.
Ne kadar çabuk gidersem, o kadar iyi olacaktı.
Geride bırakılan taraf gibi hissetmek, tümüyle iğrençti.
Ve aslında geride bırakılan taraf hep bendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alphabet boy | hoseok
FanfictionOyun alanının prensi sensin, Ama asla beni ağlarken yakalayamayacaksın. to ;; @-PeterPan