Günlüğümü okuduğun günden sonra, iki gün boyunca seni görmemiştim.
Karşına çıkmaya utanıyordum ve sende beni görmek istiyor gibi değildin. Yoksa aynı binada oturduğun arkadaşının yanına gitmek yaklaşık 1 dakikanı alırdı.
Annem, Seul'deki yurtları araştırıp duruyordu. Bu durumun beni üzdüğünün oldukça farkındaydı ama okumaktan başka bir seçeneğim yoktu.
Zengin sayılmazdık ve senin için geleceğimden vazgeçecek değildim.
Senin için geleceğimden vazgeçmez miydim gerçekten?
Bu sorunun cevabı beni çok korkutuyordu.
Çünkü biliyordum ki, gel desen gelirdim. Kal desen bir adım dahi atmazdım ve senin için geleceğimden vazgeçmeyeceğimi düşünmemin tek nedeni bana gel yada kal dememendi.
Sorun şu ki, git de demiyordun.
Deseydin, belki de her şeyi bırakabilirdim ama yaptığın tek şey ban iltifatlar etmek, bana kendimi değerli hissettirmek ve ardından günlüğümü okuyup benden kaçmandı.
Onu okumuş olmanı aklım almıyordu, her şeyi biliyordun ve ben o kadar utanıyordum ki aklın hayalin dururdu.
Yaşadığım üzüntüden bahsetmiyordum bile, bu dolaylı yoldan reddedilmek gibiydi.
Hayatını erkekler üzerine kurmuş, bir erkek için her şeyinden vazgeçecek kızları kınardım ama sen farklıydın Hoseok. Seni seçmek, geleceğimden vazgeçmek değildi. Sen benim geleceğimdin ve ben geleceğimin peşinden koşuyordum.
Ve sen benden kaçarken, eski huzurumu nasıl bulacağımı düşünüp durmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alphabet boy | hoseok
FanfictionOyun alanının prensi sensin, Ama asla beni ağlarken yakalayamayacaksın. to ;; @-PeterPan