Sabah Can geldi. Beraber kahvaltı yapıyorduk.
"Sen şu anahtarı yavaştan ver bana kardeşim."
"Allah Allah.. O niyeymiş?"
"Oğlum kızı öptüm. Karşılık verdi. Aşkımı ilan ettim. Daha ne istiyorsun lan? Bu işi oldu say."
"Olmaaaaz.. Seni seviyorum diyecek. Sen de ses kaydı alacaksın. Anca o zaman inanırım."
"Of Can.. Of.."
Ceren: "Abi ben çıkıyoruum.." ayağa kalktım ve yanına gittim. Ellerimi arkada birleştirdim.
"Nereye böyle?"
"Çıkıyorum dedim ya."
"Nereye?"
"Dışarıya."
"Kızım onu anladık heralde. İçeriye çıkılmayacağına göre tabii ki dışarıya çıkacaksın. Dışarı da nereye gidiyorsun, niye gidiyorsun, nasıl gidiyorsun, kimle gidiyorsun?"
"Of abi ya. Cafeye gidiyorum, arkadaşım çağırdı, taksiyle gidicem, tek gidicem. Sorularına cevap oldu mu bilmiyorum ama benim hemen çıkmam gerek geç kaldım."
"Ne bu mini etekler, makyajlar falan? Boyun kadar topuklu giymişsin."
"Barış abim bitti şimdi de sen mi başladın abi ya.. Of.. Hadi oyalama beni."
"Sus kız. Abiye of denmez. Geç kalmıyorsun, bana konum atıyorsun. Anlaştık?"
**
Can'dan aldığım bir bilgi üzerine hemen dışarıya çıktım. Arabama binip cafeye gittim. Bir masaya oturdum. Zeynep geliyordu. Menüyle yüzümü kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veda Edemediğim |Tamamlandı|
Fanfiction"Bazı vedalarda hoşçakal bile denilemez. Bazı vedalar vardır, hiçbir zaman veda edilemeyen.." Birbirlerine küçükken deliler gibi aşık olan Zeynep ve Kerem ileride evlenmek zorunda kalırsa ne olur sizce? ~~ Çok küçük yaşlarda ayrılmak zorunda kalan f...