Arabama bindim. Son hız sürüyordum. Hava çoktan kararmıştı.. Bir süre sonra ileride Zeynep'i gördüm. Yan tarafına geçip onunla aynı hizada sürmeye başladım. Camı sonuna kadar açtım.
"Zeyneep.."
"K-Kereem.. Çok korkuyorum."
"B-bak şimdi.. Önce sakin olucaz tamam mı? Çok yanlış bir yola girmişsin. Bu yol daha yeni ve sonu tamamlanmadı. Yani uçurum.. Her neyse. Önemli değil. Başarıcaz tamam? Hiçbir şey olmayacak. Şimdi.. Freni hızlıca pompala. Hadi."
"Hiçbir işe yaramıyor."
"T-tamam.. Yavaş yavaş vites küçültüceksin. Zeynep hadi!" araba biraz yavaşlamıştı, ancak durmuyordu. "Ş-şimdi.. Arabanı iyice yanaştırıp benim arabama sürteceksin. Sürtünme sayesinde araba duracak. Zeynep az vaktimiz kaldı hadi."
"O-olmaz.. Kerem sen git lütfen sana bir şey olmasın."
"Seni bırakıp hiçbir yere gitmem. Zeynep hadi dedim. Bir şey olmayacak."
Arabasını yavaşca arabama sürtmeye başladı. Nihayet biraz yavaşlamıştı araba. Direksiyonu önüne kırdım ve durdum. Zeynep'in arabası da durdu.
Aşağıya indim. Koşar adımlarla Zeynep'in yanına gittim. Sımsıkı sarıldık. Çok korkmuştum. O da korkudan titriyordu. Saçlarını sevip yüzünü avuçlarımın içine aldım.
"Çok korktum Kerem.."
"Bende.. Bende güzelim. Ama geçti. Bak iyiyiz.. Gel.."
Elini tuttum. Arabanın önüne yaslandı. Su getirip ona içirdim ve elini yüzünü yıkadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veda Edemediğim |Tamamlandı|
Hayran Kurgu"Bazı vedalarda hoşçakal bile denilemez. Bazı vedalar vardır, hiçbir zaman veda edilemeyen.." Birbirlerine küçükken deliler gibi aşık olan Zeynep ve Kerem ileride evlenmek zorunda kalırsa ne olur sizce? ~~ Çok küçük yaşlarda ayrılmak zorunda kalan f...