Zeynep'le beraber dışarıya çıkıp bir cafeye gittik. Kahvaltı yapıyorduk."Kahvaltı davetimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim Zeynep hanım."
"Ee biz verdiğimiz sözleri tutarız." dedi ve göz kırptı.
"Hmm.. Az önce sen bana mı laf çarptın biraz?"
"Eh birazcık."
"Şu çikolatalı pasta sevdan hiç bitmicek dimi? Ya hadi ekmeğe nutella falan sürersin anlarım da kahvaltıda çikolatalı pasta yiyeni ilk defa görüyorum."
"Ben sevdiğim bir şeyi öyle kolay kolay bırakmam beyfendi. Bizde beşikten mezara kadar her şey."
"Allah Allah kim öğretiyor sana bu lafları? Ayrıca siz kimsiniz?" dedim, gülüştük. "Bir de düzgün yesen her şey daha güzel olabilir. Ağzınla yemeyi denesen bir kere de." dedim ağzının kenarındaki çikolataları parmağımla silerek.
"Yaa dalga geçme."
"Hadi biz konumuza dönelim. Can benden yardım istedi Yağmur konusunda. Bende senden yardım istiyorum. Mesela nasıl bir evlilik teklifi alsaydın hoşuna giderdi?"
"Alsaydım.. Dimi.." dedi iç geçirerek. "Valla bilemiyorum hayatımda hiç evlilik teklifi almadım. Ama böyle sıradışı bir şey olsa hoşuma giderdi sanırım."
"Mesela?"
"Meselaa.. Hmm.. Böyle elinde bir sürü balon, neredeyse beni uçuracak şekilde. Her birinin üstünde fotoğrafımız var. Mumlar, çiçekler..""Çikolatalı pastayı unutma."
"E tabii ki. Sonra böyle tüm İstanbul bizi izliyor."
"Eee bunun sıradışılığı nerede?"
"Teleskopla bana Ay'ın üzerinde yazan yazıyı gösteriyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veda Edemediğim |Tamamlandı|
Fanfiction"Bazı vedalarda hoşçakal bile denilemez. Bazı vedalar vardır, hiçbir zaman veda edilemeyen.." Birbirlerine küçükken deliler gibi aşık olan Zeynep ve Kerem ileride evlenmek zorunda kalırsa ne olur sizce? ~~ Çok küçük yaşlarda ayrılmak zorunda kalan f...