Sabah erkenden kalkıp spor yaptım. Daha sonra dışarıya çıkıp arabama bindim. Güzel hareketli bir müzik açtım. Keyfim yerindeydi.Odamda işlerimi hallederken Can'a şirketteki herkesi bahçeye toplamasını istedim. Daha sonra bende çıktım. Merdiven başında duraksadım. Ellerimi cebime soktum.
"Şimdi.. Herkes kulaklarını dört değil sekiz açsın. Özellikle Aksel.. Sen beni çok iyi dinle. Biliyorsunuz ki Zeynep burada çalışmaya başladı. Bundan sonra ben neysem Zeynep'te o. Eğer onun saçının bir teline zarar gelirse hepinizi yakarım. Koruyup kollayacaksınız onu. Arkasından tek bir dedikodu bile yapmayacaksınız. Bitti, dağılın."
O sırada Zeynep geldi. Islık çaldım ve adamlarımdan biri gidip kapısını açtı. Herkes sağa ve sola geçti. Ortadan geçmesi için yol açtılar. Merdivenin sonuna kadar inip Zeynep'e elimi uzattım. Tuttu. Beraber merdivenlerden çıktık.
"Günaydın güzelim."
"Günaydın canım."
**
Daha sonra beraber Zeynep'in odasına geçtik. Ona dönük bir şekilde masanın üstüne oturdum."Ya bu kötü bi fikir miydi acaba? Benim burda işe başlamam yani.."
"Niye güzelim?"
"Ay ben şimdi her şeyi elime yüzüme bulaştırırım ya. Biz bence yol yakınken vazgeçelim Kerem."
"Ya olur mu öyle şey? Sen çok başarılı olacaksın ben inanıyorum sana. Hem resimlerinde çok güzel. Boşuna sergilenmiyor o resimler."
"Kereem? Sen?" dedi gülerek.
"Biliyorum güzelim. O "Dream" lakaplı ressam sendin. Benden kaçar mı sandın?" dedim ve güldüm.
"Yanaklarım domatese döndü dimi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veda Edemediğim |Tamamlandı|
Fanfic"Bazı vedalarda hoşçakal bile denilemez. Bazı vedalar vardır, hiçbir zaman veda edilemeyen.." Birbirlerine küçükken deliler gibi aşık olan Zeynep ve Kerem ileride evlenmek zorunda kalırsa ne olur sizce? ~~ Çok küçük yaşlarda ayrılmak zorunda kalan f...