Sabah Yağmur beni uyandırdı ve zorla aşağıya indirdi kahvaltı yapmak için. Masaya oturdum.
"Yesene bir şeyler ya. Oynayıp durma şu zeytinle. Yazık ne suçu var onun?"
"Aman Yağmur ya.. Aç değilim işte. Canım bir şey istemiyor."
"Ya yemen gerek ama. Hem sen artık iki can-"
"Şşşş.. Ya kızım daha ortada fol yok yumurta yok. Annem duyacak şimdi. Bir de bağıra bağıra söylüyor.. Ya sen şey aldırabilir misin?"
"Ney?"
"Ya randevu işte.. Ama kimsenin haberi olmasın. Özellikle Can'ın. Yoksa gider yetiştirir hemen Kerem'e."
**
Kahvaltıdan sonra annemle salona geçtik. Kahve içiyorduk.
"Kerem.. İzmir'deymiş."
"Neden gelmiş?"
"B-beni.. ve Emre'yi öl..öldürmek için.."
"Kimse sana bir şey yapamaz kuzum. Seni bulamaz bile."
"Kerem'i tanımıyorsun anne.. O Kerem Sayer.. Havada uçan kuşun bile izini bulabilir."
"Bulsa da sana bir zarar veremez. Hem ev kale gibi korunuyor. Etten duvar örüldü. Peşinde en az 10 koruma. Hiçbir şey yapamaz merak etme."
"Anne.. Ben artık yaşamak istemiyorum." dediğim an gözlerim doldu.
"Şşş.. Konuşma böyle kuzum. Düzelecek her şey."
"Dayanamıyorum anne.. Ben nasıl böyle bir salaklık yaptım? Onu ikinci kez bırakıp gittim. Bunun doğru olacağını düşündüm. Ama değil işte.. Keşke zamanı geriye alabilsem.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veda Edemediğim |Tamamlandı|
Fanfic"Bazı vedalarda hoşçakal bile denilemez. Bazı vedalar vardır, hiçbir zaman veda edilemeyen.." Birbirlerine küçükken deliler gibi aşık olan Zeynep ve Kerem ileride evlenmek zorunda kalırsa ne olur sizce? ~~ Çok küçük yaşlarda ayrılmak zorunda kalan f...