Sabahın erken saatlerinde şirkete gidip toplantıya girdim. Daha sonra odama geçtim. Camdan dışarıya bakıyordum. Bir süre sonra Can geldi.
"Ooo Kerem.. Hoşgeldin abicim. Geldiğini söylediklerinde çok şaşırdım. Bir süre gelmezsin sanmıştım."
"Niye?"
"İşte sen bu aralar böyle baya baya romantik, duygusal bir aşk adamı olduğun için.. Kendini eve kapatırsın falan sanıyordum. Ama yanılmışım."
"Yok ya.. Alıştım ben artık onun beni bırakıp gitmesine."
"Ze-"
"Can.. İsmini bile duymak istemiyorum artık. Lütfen."
"Peki sen nasıl istersen."
**
Şirketten çıkıp eve gittim ve odaya indim. Her yerde onun kokusu vardı. Unutmaya çalıştıkça daha da çok hatırlıyordum. Aynı şeyi ikinci kez yaşamak o kadar ağırdı ki..
Çerçevedeki fotoğraflarımızı gördüm. Hepsini alıp yere fırlattım. Etrafta ne bulduysam yıkıp döktüm her şeyi. Kendime kızıyordum.. O beni umursamadan bırakıp gitmişken ben bir an bile onu aklımdan çıkaramıyordum. Güçlü durmaya çalışıyordum. Ama bu mümkün değildi. O kadar güçsüz ve çaresiz hissediyordum ki kendimi..
O sırada aklıma bir şey geldi. Çerçeveyi açıp silahı elime aldım ve uzun uzun baktım.
-FLASHBACK-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veda Edemediğim |Tamamlandı|
Fanfic"Bazı vedalarda hoşçakal bile denilemez. Bazı vedalar vardır, hiçbir zaman veda edilemeyen.." Birbirlerine küçükken deliler gibi aşık olan Zeynep ve Kerem ileride evlenmek zorunda kalırsa ne olur sizce? ~~ Çok küçük yaşlarda ayrılmak zorunda kalan f...