Sıkıntıdan patlıyordum. Kerem'in girmemi istemediği kilitli bir oda vardı. Belki açık unutmuştur diye gittim, tam açacaktım ki Kerem birden pat diye elini kapıya koydu.
"Buraya girmeni istemediğimi söylemiştim."
"Ne var bu odada? Ne saklıyorsun?"
"Seni ilgilendirmez."
"İlgilendirir.. Hemde öyle bir ilgilendirir ki. Kilidi açıp giricem bu odaya."
"İlla koruma mı dikeyim kapının önüne?"
"Yo istersen beni bir odaya kilitle yeniden. Böyle bir iki tokat atarsın. Biraz yumruk falan takılırız öyle. Nede olsa senin iletişim şeklin bu dimi? İstediğini yap.. Ama beni durduramazsın."
"Öyle mi Zeynep Hanım?"
"Öyle Kerem Bey."
**
Kerem çıktıktan kısa bir süre sonra Ceren geldi. Kahve yaptım, salona geçtik.
"İyi ki geldin ya.. Sıkıntıdan bi gün patlıcam gerçekten."
"E çıksana dışarıya biraz?"
"Hıh.. Sanki abin izin veriyor da.. Neyse buna da şükür. En azından evde istediğim gibi dolaşabiliyorum. İki gün önce odadan çıkmam bile yasaktı. Telefonum bile yok artık."
"Niye bu raddeye geldiniz ki siz? Aranız iyiydi bi ara."
"Sanırım bir miktar benim yüzümden olabilir.. Onu kızdırdım. Ya tamam sinirlenebilir, kızabilir. Haklı da. Ama ben kötü bir şey yapmadım, bu şekilde davranmasını gerekmiyordu. Ceren.. Şu odada ne var biliyor musun?" dedim odanın kapısını işaret ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veda Edemediğim |Tamamlandı|
Fanfic"Bazı vedalarda hoşçakal bile denilemez. Bazı vedalar vardır, hiçbir zaman veda edilemeyen.." Birbirlerine küçükken deliler gibi aşık olan Zeynep ve Kerem ileride evlenmek zorunda kalırsa ne olur sizce? ~~ Çok küçük yaşlarda ayrılmak zorunda kalan f...