Sonunda her ne kadar kamp olduğunu anlamasam da ÇOK GÜZEL GEÇEN TATİLİM! sona ermişti.
Yorgun olsam da hala 5 gün işe gitmemek beni rahatlatmıştı.
İnsan nasıl kendini anlatmakta zorlanabilir?
Kendimi kimseye, hiç kimseye anlatamıyordum. Sadece "YANLIŞ DÜŞÜNDÜM." diyerek kestirip atabiliyorum. Keşke duygularım, kalbim içinde böyle yapabilseydim.
Şu 4 gün içerisinde kamp çalışmalarına katılmadan sadece uyudum. Uyumakta değil aslında sadece gözlerimi dinlendirdim. Oysaki asıl uykuyu ruhum,düşüncelerim hak ediyor.
Yatağımın sol tarafındaki ağırlıkla tavanı izlemeyi kesip ağırlığın olduğu tarafa baktım. Teyzem gülümseyerek yorganı açıp yatağa uzandı. Tekrar üstümüzü örterek bana daha da yaklaştı.
"Hadi anlat."
"Neyi?"
"Neden kendini bu denli yıprattığını neler olduğunu anlat."
"Olmaz."
"Anlat.Demet."
Gözlerim hafif dolmuştu.
"Yanlış kişiyi sevip yanlış düşündüm. Devamını anlatamıyorum bile. Kendimi tanımlayamıyorum. Sadece düşüncelerim ruhum çok yorgun."
"İnsan doğru zamanı bilemez. Doğru sevgiyi bilemez. Hatalarını düşüncelerini daha doğrusu kendini anlayarak kendini toparlar. Sen kendini yıpratmamalı mutlu olmalısın."
"Olamıyorum teyze.Ben hiç bir zaman tam anlamıyla mutlu olamadım. "
"Mutluluk sadece istediklerinin gerçekleşmesi değildir."
"Peki ya ne?"
"Mutluluk asıl olarak yalnızlığı bilmemektir. Üzüntüyü, acıyı bilmemek. Bu duygularda cahil kalmaktır. Ancak bunları bilmezsen mutlu olursun."
"Peki ya insan bildiği şeyi nasıl unutur?"
"Bildiği hataları hayatından silerek."
Gözlerimin dolduğunu görmemesi için teyzeme sımsıkı sarıldım.
"Sevmeyi unutamam teyze. Sevdiğim adamı bana acı çektiren, üzen adamı unutamam."
"Dediğim şeylerin kolay olduğunu söylemiyorum. Ama böyle sadece kendini yıpratacaksın. Sen bana Ezel'imin emanetisin."
Ablamın ismini duymamla gözlerimi artık sıkacak gücüm kalmamıştı. Sessizce ağlayamaya başladım.
"Onu çok özledim."
"Özlemek aslında o insanı unutmamak için direnmektir. Özle. Ablanı sakın unutma."
"Unutamam."
Teyzeminde benim gibi sesi çatallaşmıştı.
"Sen benim evladım canımsın. Beni kendini üzerek üzme."
"Anne gibisin teyze."
Gülümsediğini anlamıştım.
"Annen gibiyim." dedi.
Teyzemle konuşmak en azından kendimi avutmama yardımcı olmuştu.
Kendimi iyi hissetmek için aynanın karşısına geçip kendimi süslemeye başladım. Ağladığım için gözlerimin altları hafif kızarmış, burnumun kenarlarıda aynı şekildeydi. Kapatıcıyla kızarıklıkları kapatıp hafif sade makyaj yaptım. Başıma da nedense siyah bir bere taktım. Aynada tipimin güzel olduğuna emin olduğum gibi selfie denemelerine başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KAHVE
HumorKENDİMİ AĞLAMALARIM ARASINDA YERİ BİR ÖRTÜ GİBİ SAKLAMIŞ PAPATYALARIN ÜSTÜNE BIRAKTIM. BELKİ HALA İNANAMAMIŞTIM. "Bir kahve ?" SESİN GELDİĞİ TARAFA DOĞRU KENDİMİ DÖNDÜREREK AYAĞA KALKTIM. HAYIRDIR ABİCİM SEN DER GİBİ BAKIŞ ATTIM. BENİ TAKMAYARAK YA...