İŞTEN KAÇMAK

117 17 7
                                    

Yorganımın sertçe çekilmesine karşın yere yapıştım. Gözlerimi ovalayarak

"Ne oluyor böyle? O sarsıntı neydi? Anlık deprem falan mı yaşadık!"

"Hayır sadece Eyşan'ın uyandırma yöntemine maruz kaldın kuzen."

"İyi şimdi çık üstümü giyinip işe gidelim."

"Bende öyle düşünmüştüm."

"Sen düşünebiliyor muydun kuzen?"

"İnanması güç ama evet."

"İmkansız kuzen seni kaç kere avladığımı biliyorum. Hala da avlayabilirim."

"Artık o biraz zor."

Öyle mi Eyşan hanım? Göreceğiz. Her şeyi göreceğiz!

Siyahlarla dolu bir kombin yapsamda hoş olmuştum. (MULTİ) Bu arada dünde saçlarımın rengini koyulaştırmıştım. 

Bugün işin 12. günündeydik. Dış cephe tasarım vs. işleri bitmişti. Bugün iş dağılımımıza göre hep birlikte şirketin yapılacağı alanı kontrol edecektik. Ölçümlerin tam gelmesi şarttı. 

İç dekorda neredeyse tamam gibiydi. Umarım ölçümlerde hata çıkmazdı. Ölçümlerin yanlış çıkması belkide iç dekoru sil baştan yapmak demekti!

Şirketin yapılacağı alana geldiğimizde erkeklerinde geldiğini gördük. Berk'le göz göze geldiğimizde Berk ilk Atakan'ın arkasını döndürüp koşar adımlarla yanıma geldi. Ceketini çıkarıp bana giydirdikten sonra önünü kapadı. Son kez tekrardan ceketi düzeltip sinirle bana baktı.

"Bu ne üst lan."

"Nasıl üstmüş? Ayrıca çıkart şu ceketini git arabana koy bana niye giydiriyorsun? Çok sıcak" diyerek ceketi çıkartmaya çalıştığımda iki elimide tutup

"Sakın!"

"Neden?"

"Eğer o ceket şirkete gidene kadar üstünden çıkarsa buradaki her erkeği tek tek gebertir sonrada seni keserim."

İtiraz edecekken işaret parmağını dudağıma dokundurup "Bu konu ile ilgili tek bir kelime dahi etme."

Hafiften korku bedenimi sardığından masumca gülümseyip kafamı salladım. Aksi taktirde neler yapacağını az tuz tahmin ediyor ve susmayı tercih ediyordum.

------

Ölçümler çizimlerle birebir tuttuğundan derin bir nefes aldım. Bu nefes alışlarım hem rahatlamamdan hem de sıcaktan ölmek üzere olmamdandı.

Berk çalışanlarla hararetli bir şekilde konuşurken bende onu dikkatlice izliyordum. Öyle hoş duruyordu ki... Beyaz gömleğinin kollarını dirseklerine kadar  kıvırmış, gömleğinin düğmelerini baştan 2-3 düğme açmıştı. Adamlarla konuşması bitince hemen odak noktası ben olmuştum. Zaman kaybetmeden yanıma geldi.

Berk başımda hafif nemlenmiş saçlarımı geriye doğru atarak

"Çok mu sıcak oldu?" Hafiften hafife terlediğimi fark etmiştim.

"Çok sıcak" diyerek dudak büzdüm.

"Yapma herkesin içinde şunu!"

"Neyi?"

"Dudaklarını büzme."

"Neden?"

"Benim öpesim gelirken diğer piçlerinde öpesi geldiğini biliyorum."

Hemen dudaklarımı düzeltip ısırdım.

"Şunu da yapma!"

"O zaman sen direk benim dudaklarımı kes kopart."

BİR KAHVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin