23. Bölüm

61 9 0
                                    

Evet arkadaşlar. Finalden önceki son bölüm. Neden final mi ? Kitaba destek , yorum ve beğeni beklediğim kadar değil. Hedef koymuyorum ama yeniden "şevkle" yazmam için belli beğeni ve yorum sayısına ulaşması gerek. Emeğimin karşılığını almadığımı düşünüyorum. Ve bu benim en doğal hakkım değil mi ? Yeni bir hikaye ile karşınızda olacağım. Şimdilik tetikte kalın ve son bölümü bekleyin. Belki final olur bu son bölüm bilemiyorum. sonra birkaç gün içinde yeni hikâyemi paylaşacağım. Umarım emeğimin karşılığını alırım. Sevgilerle ...

Bu kadın annemi vurmadan önce bana söylediği son sözlerde geçen kadındı. "Ben burada güvendeyim. Neden seninle gelmemi istiyorsun ?" dedim. "Benimle geleceğini söylemedim. Seni burdan çıkartacağım.

Benim buradan çıkmam yıllar süren emeğin boşa gitmesine neden olur. Seni iyi tanıyorlar. İlk gelişin değil buraya. Son da olmayacak. Ama senin ilk deneyimin bu değil mi ? ". Nerden biliyordu ? Canım sıkılmıştı. Anlamsız bir biçimde başımı salladım. Bana ne yapacaklardı ?

Hızlı bir karar verdim ve babama güvenmeyi seçtim. Ayağa kalktığımda kadın onun söylediklerini yapacağımı düşünüyordu. Bana getirilen kıyafetleri giydim ve cep telefonumu cebime koydum. Güçlerim yoktu ama geri gelmemesi için bir neden de yoktu.

Kadına yolu göstermesi için işaret edecekken o pencereyi gösterdi. Çok atik olduğumu düşündüğüm bir şekilde sağ dizinin iç kısmına tekme attım. Acı bir şekilde bağırdı ama sesini duyan olmamıştı. Belki de olmuştu ama ses etmiyorlardı. Daha sonra boğazından tuttum ve bayılana kadar sıktım.

Etkisiz hale geldiğini anladıktan sonra kır saçlı adamın yanına gitmem gerektiğini düşündüm. Kapıyı açtım ve önünde duran iki korumayla göz göze geldik. Geçmeme izin vermeleri garipti çünkü , kapı açıldığında kadın yerde yatıyordu ve görünmemesi imkânsızdı.

Bu olaylar tutarsızlığını korumaya devam ederken merdivenlerden ağır ağır inmeye başladım. Kır saçlı adam beni bekliyordu. Yanına kadar gittim ve çok ağır bir o kadar sinir bozucu şekilde ellerini birbirine vurdu. "Sana artık güvenebilirim". Tüm bu olayların bir oyun olduğunu anlamam sinirimi bozdu.

Bu seferki nefret tamamen içgüdüsel bir şeydi. Yakasına yapıştım. Hava yağmurluydu evet ve o şemsiye tutan eller bana gayet normal gelmişti. Ev sahibi yağmurda yürümek isterse hazır halde beklediklerini düşündüm. Yanılmamı sağlayan olay bütün bu şemsiyelerin bana doğru dönük olmasıydı.

Hepsi mermileri silaha aktarmış ve hazır halde bekliyorlardı. O kadın ölebilirdi de. Veya daha çok canını yakabilirdim. Kır saçlı adam tüm silahların inmesini istedi. Biraz sakinleşmemi sağlamıştı zira o kadar çok silahın bir insana doğrultulmuş olması genellikle iyi sonuçlanmazdı. "Sana güvenmem için yapabileceğim başka bir şey yoktu.

Özür dilerim james." Biraz daha sakin olmaya çalıştım. Kafamı salladım bir aşağı bir yukarı. Haklı olduğunu dermiş gibi. Sonra salladığım o kafa adamın suratına çarpıverdi. "Bir daha olmaz umarım". Burnunu tutmuş akan kanları engellemeye çalışıyordu.

"Artık eminim. Sen benim kanımı taşıyorsun evlat".

Sonra alkışları kadar yavaş bir kahkaha kopardı. Evde hazır bulunan doktor üst kattan inmiş , ev sahibinin burnundan akan kanları durdurmaya çalışıyordu. Deli olduğumu düşündü belki de odadaki herkes. Belki de öyleydim ? "Şimdi git uyu James. Yarın dedenle beraber küçük bir gezintiye çıkacaksınız.

Baban doğalı sadece birkaç gün oldu. Onu kucağına alırsın belki. Zaman çok karışık ve çok eğlenceli.". Bu adam gerçekten deliydi. Bunları sindirmem birkaç dakikamı alacaktı. Radyo dinlemeye koyulan kır saçlı adamın keyfine diyecek yoktu doğrusu. Yukarı çıktım ve kapıya doğru yöneldim.

İçeriden iki farklı kişiden gelen gülüşme sesleri , kapının önündeki korumaların yüzünde tebessüm oluşturmuştu. Derin bir nefes aldım ve yüzümdeki şaşırmış tavrı bıraktım. Evet , bu gece yapacaklarımı kendime yakıştıramamıştım hiçbir zaman.

Ama içimden , derinden gelen karanlığın çığlıklarını tekrar duymaktı amacım. Ve bunun için herşeyi yapardım...

Sabah kalktığımda Jimmy köşedeki tek koltukta oturmuş manzarayı seyrediyordu. Hareket etmemle beraber iki güzellik te uyandı. Jimmy'i görmeleri ile beraber derin bir çığlık attı sarışın olan. Ben onu gördükleri için attıklarını sandım.

Yorganın altından çıkan iki kafayı gören Jimmy biraz utanmıştı. Tek başıma uyuduğumu sanıyordu galiba. Apar topar kalktı ve odadan çıkmak için adım atmaya başladı. Aşağıda kahvaltı için beklendiğimi söyleyip hızlı adımlarla merdivenden aşağı indi.

Onun inmesi ile beraber kızlar yine gülüşmeye başladılar. Hareketleri çok komik gelmiş olmalıydı.

Evet , benim dedem gerçekten garip bir adamdı...

Aşağıda beni bekleyen masadaki süt 2 çeşitti ve büyük ihtimalle biri gerçekten kuş sütüydü  (!). Bu kadar güzel bir kahvaltı yaptığımı daha önceden söyleseler inanmazdım. Araba gelmişti ve gitmek için hazırdı. Kır saçlı adam belinden bir Revolver çıkardı ve bana uzattı.

"Buna ihtiyacın olabilir". İlk ateşlediğimde elimden kayıp düşeceğini nerden bilebilirdim ki ? Bana sinirlendi ama belli etmiyordu galiba. Duvarda asılı duran antika saat dönmeye devam ediyordu. 8 rakamı bir farklı görünüyordu ama olsun. Böyle daha güzeldi.

Hızlı adımlarla odadan çıkıp çıkış kapısına yöneldim. Üstümdeki kıyafetler ayrı bir hava katıyordu bana. Yürürken daha olgun hissediyordum kendimi. Belime koyuyorum tabancayı.

Dedem bana bakıyor ve "gidiyoruz" diyor.

Evet gidiyoruz.

Babamın yanına gidiyoruz.

KİNEZİ [1. KISIM][TAMAMLANDI] #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin