12.Bölüm

98 22 0
                                    

Kıyafetlerimdeki kan bana biraz önce olan vahşeti hatırlattı. Tek başına 3 karanlık madde üstadına kafa  tutmamalıydı genç adam. Tepemizde olan yakıcı güneşle beraber kötü kokan kan kokusu…

Biraz önce ne olduğuna kimse inanamadı. O adam kimdi ? Bize nede yardım etti , bilmiyorduk. Hayatımızı kurtarmış olması onu gözümüzde kahraman yaptı. Ama sonucu ölümdü.

Fedaiden farksızdı bu adam. Bile bile ölüme gitmesi içimde fırtınalar kopardı. Arkadaşlarıma baktım. Ne demek istediğimi kelimelerle anlatmaya gerek yoktu. Bana bakan 2 üstad gözüme ilişti.

Bundan sonra hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı. İlk kan dökülmüştü çünkü. Cris kendini mermi şeklinde alev topuna dönüştürdü. Eva arkadan destek verdi sadece. Ne kadar da hızlıydı.

Gecenin korkutucu karanlığında olsak meteor zannedilebilirdi. Cris bize göre sağda olan karanlık madde ustasının karnında büyük bir delik açtı. Yıllardır içinde tuttuğu bu kin ve öldürme içgüdüsü ortaya çıkmıştı.

Eskisi gibi olmayan birşey daha vardı. O da cris. Kan kokusu çok kötüydü evet. Peki crisin ateş gibi olan vücudunda pişen kan kokusu … Ne kadar kötü olduğunu kokuyu duyana kadar anlamadım. Sıra bendeydi.

Karanlık madde ustasını bayıltmaya yetecek kadar elektirik verdiğimi sandım. Kafasını doğrultup bana baktığı anda içimi korku kapladı. Dostlarım bana yardımcı oluyordu neyseki.

Sandra nın oluşturduğu toprakla Jason ın su gücü birleşince ortaya çok iyi bir görüntü ortaya çıktı. Ayakta kalan son üstad ın vücudu çamurla kaplandı. Eva bu cıvık çamuru katılaştırdı sadece. Yorulmustuk, ölüm korkusu bize neler yaptırmıştı böyle.

Cris birazdan zeminle buluşacak olan çamur parçasını havada tuttu. İyi polis yoktu. Kötü polis vardı sadece. Ve cris kötü polis olmakta çok iyiydi. Üstad kafasını çamurdan çıkardıktan sonra cris alttan alttan ateşi vermeye başladı.

Burnuma gelen mangal kokusu adamın yanmakta olan bedeninden çıkıyordu. "Kimsiniz siz ?" diye bağırdı Cris. Adam gülüyordu ilginç bir şekilde. :Sonun başlangıcında olduğunuzun farkında değilmisiniz ?" diye sordu üstad.

"Bu sadece uyarıydı . İşlerin bu kadar karisacagini bizde tahmin etmedik, biraz canınızı yakmamızı istediler sadece". 'İstediler ?" "Kim istedi konuş !" dedi Cris.

"Bize talimatlar geliyor sadece".

"Piyonları alt etmek maçı kazandırmaz" dedi üstad. "Ben de şâha yürurüm" dedi cris. Bu konuşmalar olurken kendimi karanlıkta buldum. Nereye gidecegini bilmeden koşmak nasıl bir duygu ama ? Metalik sesli ve kadim bir havası olan adam konuştu.

"Beni bul". "Sen kimsin ?" diyemeden kendimi boşlukta düşerken buldum. Kendime gelip yalpalayarak uçmam takımda şaşkınlık yarattı. Eva daha fazla dayanamadı. "Yeter artık yeter !" dedi. "Sen bilirsin Eva" dedi Cris.

Biraz daha konuşabilirdi. Boyun kırıldığında çıkan ses sadece filmlerde olmuyormuş. Onu anladım. Sandra "sen nasıl bi psikopatsın ?" dedi Cris'e. Çok fazla ölüm vardı. Psikolojik olarak yıkıldık. Kızlar cCris'ten nefret ediyordu evet.

Ama o gerekeni yapmıştı. Gerekeni yapmak için yeteri kadar cesareti kendinde bulmuş olması Crisin suçu değildi elbette. Polisler gelmek üzereydi. Kendimizi korumak için yaptığımız şeyler yüzünden hapse girmeyecektik.

Daha sonra bu adamların cinayetten sabıkalı olduğu ortaya çıktı. Kader onları 20 yıl önce bir araya getirdi. 20 yıl sonra aynı yerde öldürdü. Ne hikaye ama ! Takım dağılma evresindeydi. Cris istenmeyen adamdı belki ama takımın ona ihtiyacı vardı.

Jason'ın babası crisle konuşma gereksinimi duymuş olsa gerek , yanına çağırdı onu. Onun doğrusunu yaptığını söyleyerek teselli etti yüzbaşı. Simule macerası burada bitmişti .

Onlara zor seviyede savaştığımızı iki laf arasında söyledim. Bu kararım için beni yargılamadılar. Herkes yatağına gittikten sonra savaş sırasında olanlar aklıma geldi.

Kadim sesli adam … Aynı adamı aynı kelimelerle bu geceki rüyalarımdan birinde görmek kimin aklına gelirdi ? Kâbus mu demeliydim yoksa ?

Böyle bi kaos ortamı görmemiştim daha önce.

KİNEZİ [1. KISIM][TAMAMLANDI] #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin