Toprağın suratına bakarken ,kendimi toparlayıp göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim. Birkaç dakika ikimizde sustuktan sonra toprak yanıma oturdu. Gözümden bir yaş daha gelince bana ;
-Bak Defne sana ne olduğunu bilmiyorum ama lütfen ağlama sen benim eski dostumsun.
-Ben gayet iyiyim Toprak sadece ailesel mevzular. Hem sen de gitsen iyi olucak birisi görürse yanlış anlayabilir.
-Defne kim görürse görsün umrumda bile değil ama seni burada bu şekilde yalnız başına bırakamam.
-Toprak yalnız kalmaya ihtiyacım var. Lütfen.
-Hayır Defne bunu yapmayacağımı ikimizde çok iyi biliyoruz kalk seni bir yere götürücem.
- Toprak?...
Toprak, daha sözümü bitirmeme bile izin vermeden benim kolumdan çekip arabasına bindirdi ve kısa bir yolculuğun ardından beni çok sakin bir deniz kenarına getirdi. Arabadan ilk önce kendisi indi ve benim kapımı açtı. Ben indikten sonra kapıyı arkamdan kapattı ve önden yürüyüp bir kayalığa oturdu. Beni de yanına davet etti. Yanına oturduğumda bana ;
-Herşeyi biliyorum bana anlatabilirsin.
-Ama... Sen... Nasıl...?
-Baban beni aradı, mutsuz olduğunu ve senin üzgün bir şekilde parka gittiğini söyledi. Ben de...
-Sen de...? Benim olayımı öğrenmek için mi geldin yani!!!
-Hayır, bende senin için hemen geldim.
-Pardon, şu an gerçekten çok üzgünüm.
-İstersen bana anlatabilirsin.
-Pekala, babam üvey annemle evlendikten tam 5 ay sonra üvey annem beni dövmeye başladı. Her tarafımda morluklar vardı,canım acıyordu. Ben de bir gün evden kaçtım ve Amerika' ya taşındım. Kendime ev aldım ve bir gün babam bana mesaj attı mesajda üvey annemin hamile olduğu yazıyordu. Babamı üzmemek için Amerika dan geri döndüm ve bir kamera aldım. Kamerayı mutfağa yerleştirerek babama üvey annemin beni dövdüğünü kanıtlamaya çalışıyordum. Birkaç gün boyunca bir şeyler ters gidiyordu . Üvey annem bana hiç olmadığı kadar iyi davranıyordu. Ben bu işte bir gariplik olduğunu anladım ve mutfağa yerleştirdiğim kamerayı alarak çektiği görüntüleri izledim. Gördüğüm görüntüler karşısında çok sinirlendim üvey annem benim içeceğime ilaç katıyordu. Babam bana üvey annemin böyle bir şey yapmayacağını söylesede babama inanmayarak sakinleşmek için parka gitmeye karar verdim. Parka geldiğimde hem çok sinirli hem de çok üzgündüm. Parkın kapısı paslı olduğu için açamadım ve sinirden ağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATTAKİ ŞANSIM
Teen FictionHayat bu kadar kötü olmak zorunda mı? Bütün zorluklar insanın suratına tazikli su gibi sertçe çarpmak zorunda mı? BÜTÜN HERŞEY KİTABIN SONUNDA BAŞLIYOR..