Toprak, ikinci çalışta telefonu açtı ve;
- Alo, Defne?
- Toprak, buluşmamızı biraz erkene alabilir miyiz?
- Tabiki de sen iyi misin?
- Pek iyi olduğum söylenemez. Gelince anlatsam olur mu?
- Tamam hemen oraya geliyorum. Bana konumunu at.
- Peki.
Toprağa konumumu attıktan hemen sonra şirketin dışında bulunan banklara oturdum. Toprağın gelemesini beklerken şirketin kapısından Ayaz'ın çıktığını gördüm. Beni görmemesi için görmezden geldim. Fakat başarısız olmuştum. Benim yanıma gelip oturmuştu.içimden:
Bu ne yüzsüzlük ya! Adama daha demin bir sürü insanın içinde bağırıp tokat atmıştım. Bir de hala yanıma gelip oturuyor!!! Manyak mıdır nedir ya! Şu an varya ağzının ortasına bir tane çakmak ve dişlerini döküp eline vermek istiyorum.!
Derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım. Fakat sakinleşmeye çalıştıkça daha çok sinirleniyordum. Tekrar derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım. Hiç bir işe yaramayacağını anladığımda tam konuşacaktım ki benden önce konuşmaya başladı:
- Eeee... Hayat nasıl?
- Bir de soruyor musun? Hayatımı mahvettiğin için çok teşekkür ederim!
- Senin hayatını mahvetmek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATTAKİ ŞANSIM
Teen FictionHayat bu kadar kötü olmak zorunda mı? Bütün zorluklar insanın suratına tazikli su gibi sertçe çarpmak zorunda mı? BÜTÜN HERŞEY KİTABIN SONUNDA BAŞLIYOR..