Bir haftanın sonunda artık yoğun bakım dan çıkmış odamıza geri dönmüştün Kyungsoo. Ama ben yanına bile yaklaşmıyordum.
Aptal ben, aptal Kim Jongin.
Korkuyordum Kyungsoo anlıyor musun? Seni tekrar unutmaktan çok korkuyordum.
Seni unutmaktansa ölmeyi tercih ederdim Kyungsoo.
Bana sürekli beni özlediğini, sarılmak ve öpmek istediğini söyleyip duruyordun ama bende o cesaret ne gezer. Bende o akıl ne gezer Kyungsoo.
Not 13: Bencillik ediyorum biliyorum ama Kyungsoo artık senden önce ölmek istemiyorum korkuyorum çok korkuyorum. Lütfen ölürken yanımda ol.
Saatlerce seninle konuşmadım öylece yatağım da oturup saatlerce solgun yüzünü izledim.
Sonra ne mi oldu? Dayanamadım Kyungsoo, seni öyle uzaktan izlemeye dayanamadım. Yerimden kalkıp yanına geldim. Tek kişilik yatağa yattığım da ikimiz zorda olsa sığabilmiştik. Hatırlıyorum da güçsüz olmana rağmen bana öyle sıkı sarılmıştın ki biran kemiklerimin çatlayacağını düşünmüştüm.
Ve ardından gelen öpüşme krizi.
Şu an bunları yazarken bile dudaklarını dudaklarım da hissediyorum.
Tanrım, Kyungsoo saatlerce bıkmadan başka hiçbir şey yapmadan beni öpmüştün.
Not 13: O dudakları kalbime gömmek istiyorum.
Bana neden yanına gelmediğimi sorduğunda utangaç bir şekilde seni unuttuğum cevabını vermiştim. Artık hastalığımı biliyordun.
Aklımın seni unuttuğunu ama kalbimin daima hatırladığını da eklemiştim tabi.
Gülümseyerek, güçlü görünmeye çalışarak bana bir kez daha sıkıca sarılıp hıçkırıklarını göğsüme bırakmıştın.
"Beni nasıl unutursun. Sen bu dünyanın en büyük aptalısın Kim Jongin. "
Saatlerce aynı cümleyi tekrarlayıp durdun.
Sürekli aptal aklımdan nefret ettiğini söyleyip durdun.
Hıçkırıkların ince tişörtümü ıslatıyordu.
Sen ağlıyordun ben ölüyordum.
Sen ağlıyordun ben nefes alamıyordum.
Sen ağlıyordun ben ise içime ağlıyordum. Çünkü ben ağlamayı beceremem Kyungsoo.
Not 14: Bir daha benim için ağlama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.S I LOVE YOU(KAISOO)BİTTİ
Short StoryNot; Sana da kırgınım papatya bir seni seviyorumu sığdıramadın onca yaprağına.