Güneşin doğmasına yakın bir vakitte uyumuştum. Bir sonra ki sabaha gözlerimi açtığım da ilk işim senin yatağına bakmak olmuştu. Ama orada yoktun endişe ile sağa sola bakmış biran nefessiz kaldığımı hissetmiştim.
Sonra kadife gibi çıkan ses tonunu duyduğum da vücudumu esir alan endişem geçmiş yerini hafif bir tebessüme bırakmıştı. Her zaman ki yerin olan pencere pervazın da şarkı söylüyordun Kyungsoo. Sesin o kadar güzeldi ki. O an hiç bitmesin istedim. Ömrüm bin yıl olsa, hergün hergün seni dinlesem keşke.
Keşke
Keşke
Keşke
Bu kelimeden nefret ederim Kyungsoo. Çünkü keşke ile başlayan veya biten bütün o cümleler pişman olacağın birşeyi yapacağını veya yaptığını gösterir. Evet ben kullandığım o kelimenin ardından bugün pişmanım Kyungsoo.
Neden kalan ömrümüz boyunca senden şarkı söylemeni istemedim ki?
Ah aptal kafam. O an bunu düşünememiştim işte. Lütfen bunu da hafızamın bir oyunu olarak düşün.
Uyandığımı fark ettiğinde hayran olduğum o gülümsemen ile bana dönüp pencereden hastanenin bahçesini ve orada yetişen papatyaları göstermiştin. Ardından saatlerce papatyalara hayran olduğunu anlatmıştın.
Aslında birilerinin bana uzun uzun birşeyler anlatmasından pek hoşlanmam Kyungsoo ama sen o güzel ses tonunla bana papatyaları anlattığında sanki ilahi dinliyormuş gibi hissetmiştim. Hiç susma bitmesin istemiştim. Sen anlatınca bende papatyalara hayran olmuştum hatta.
Bana bir gün dışarıya çıkıp papatyalarla seviyor, sevmiyor oyunu oynamak için sözler verdirmiştin. Hatırlamıyorum Kyungsoo, o oyunu oynadık mı bilmiyorum. Seviyorum mu çıktı sevmiyorum mu çıktı hiçbir fikrim yok. Ah şu kafamın içinde ki lanet silgi yok mu? Ondan nefret ediyorum.
"Yine mi yağmuru bekliyorsun?" Diye sorduğum da gülümseyerek başını sallayıp tekrar ötelere dalmıştın. Soramamıştım, neden bilmiyorum ama sormakta istememiştim. Yağmur senin için ne ifadede ediyor bir türlü öğrenememiştim Kyungsoo. Belki de hissetmiştim o yağmurun ölümü getireceğini. Çünkü ben yağmurdan sonra ki kokunun ölüm kokusu olduğunu bilirdim. Ama yine de inatla o kokuyu bir parfüm şişesine doldurup tenimde gezdirmek isterdim.
Yerimden kalkıp bende pencere pervazına senin tam karşına oturmuştum. O an gözlerini gökyüzün den çekip beni izlemeye başlamıştın. O an için sana yağmuru unutturmuştum Kyungsoo. O çok sevdiğin gökyüzünü izlemeyi bırakmıştın hemde beni izlemek için yapmıştın bunu.
Not 6: Papatyalara hayrandın ve yağmuru beklerdin.
Dipnot: Kyungsoo'nun sesi kadifeden bile daha yumuşak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.S I LOVE YOU(KAISOO)BİTTİ
NouvellesNot; Sana da kırgınım papatya bir seni seviyorumu sığdıramadın onca yaprağına.