Aklım yavaş yavaş tamamen beni terk ediyordu.
Sen ise artık pencere pervazın da oturmuyordun sevgilim. Çünkü bu öyle basit birşey değildi. Seni seviyorumu söyleyemediğim için yakınırken şimdi seni unutuyordum Kyungsoo.
Sevdiğim adamı unutuyordum...
Not 27: halen daha sana seni sevdiğimi söyleyemedim.
Bütün gün yatağıma oturup sana boş gözlerle bakan bana anılarımızı anlatıyordun.
İlk geldiğim günü, Han nehrini hatta papatyaları...
Anlatırken o kadar heyecanlanıyordun ki Kyungsoo seni unutan ben hergün yeniden sana aşık oluyordum.
Bazen adını unuttuğum da sana isminle hitap edemediğim de elini sallayıp "boşver ismim o kadarda önemli değil" diyordun. Ama görüyordum Kyungsoo gözlerini kaplayan hüzün bulutlarını görüyordum. İçine içine ağladığını biliyordum. İncilerinin içini süslediğin den haberdardım.
Ama ne yapabilirim ki?
Daha önce de söylediğim gibi Seni hatırlamak elim de değil.
Not 28: Fedakarlık denilen şey başkaları için yaptıkların değil, kendin için yapmadıklarındır aslında.
Bu arada doktor hastalığının iyiye gitmeye başladığını söylemişti. Yıllar sonra ilk defa bir gelişme göstermiştin. Aylar önce ömür biçilen sen şu an iyileşiyordun.
Hemde bana duyduğun aşkla benim aşkımla iyileşiyordun.
Bütün o benimle birlikte ölmeni istiyorum saçmalıklarını unut sevgilim.
Not 29: Şükür ki benden önce ölmeyeceksin.
Bugün yüzünde ayrı bir hüzün var sevgilim. Çünkü senin arkadaşım olduğunu sanarak bütün gün sana Joonmyeon ile nasıl sevgili olduğumu anlattım.
Hemde kahkahalar atarak.
O gün boyunca gözlerinde ki bulut asla kaybolmadı. Söyledim ya yağmurun içine içine akıyordu.
Güçlü görünmeye bu kadar önem vermemelisin sevgilim. Seni ağlatan benim biliyorum bu yüzden başını omuzuma yaslayarak ağlaya bilirsin.
Not 30: Omuzum senin sadık kölen.
Dipnot: Seni Seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.S I LOVE YOU(KAISOO)BİTTİ
Cerita PendekNot; Sana da kırgınım papatya bir seni seviyorumu sığdıramadın onca yaprağına.