15

607 130 38
                                    

İyileştin diyorlar Kyungsoo. Senin iyileştiğini söylüyorlar ama sen tam tersini iddia ediyorsun.

"Artık gitmen gerekiyor Kyungsoo." Diyor doktor ama sen gitmemek için yalvarıyorsun. Gözyaşları içinde doktorun bacaklarına yapışıyorsun benim bu hastalıkla tek başıma mücadele edemeyeceğimi söyleyip duruyorsun.

Ben hastalığımın ne olduğunu dahi hatırlamazken doktor benim için çok geç olduğunu bu hastalığın tedavisi olmadığını söylüyor.

Anlayacağın ölüyorum Kyungsoo.

Zayıf bedenimi yatakta oturur pozisyona getirip ağzımdan zar zor çıkan kelimelerle sana gitmen gerektiğini söylüyorum. Ama sen bu kez de benim ayaklarım altında eğiliyor diz çöküyorsun

Not 33: senin diz çökmen beni yüceltmez aksine öldürür Kyungsoo.

Gözyaşları içinde beni bırakamayacağını söylüyorsun. Solgun ellerim tenine zıt bir kahvelikte yanakların da ki gözyaşlarını silerken eğilip küçük burnunun ucuna bir öpücük konduruyorum. Sen ise oksijensiz kalmak pahasına ciğerlerini kokumla dolduruyorsun ve bir kez daha

"Seni seviyorum Jongin."

Dökülüyor dudaklarından.

Not 34: Seni sevdiğimi halen daha söyleyemedim.

Bedenimi kaplayan ölüm çöküntüsüyle seni itip gitmen gerektiğini söylüyorum.

Vücudun nasıl da sert bir şekilde buluşmuştu zeminle hatırlıyor musun?

Ellerim kırılsaydı Kyungsoo. Kırılsaydı da canını öyle yakmasaydım. Yok olsaydım kül olsaydım da bana o bakışı o muhtaç bakışı attığını görmeseydim.

"Seni sevmiyorum istemiyorum Kyungsoo anlamıyor musun? Git artık daha fazla tahammül edemiyorum."

Yanlış anlama Kyungsoo dudaklarım dan dökülen bu cümlelerin gerçekle hiçbir bağlantısı yok. Çünkü ağzımdan bunlar dökülürken kalbim "yalan" diyor "yalan Jongin seni çok seviyor Kyungsoo." diyor. Ama gitmelisin sevgilim canın yanmamalı canını yakmamalıyım.

Omuzların çökük bir şekilde ayaklanıp hiçbir şey söylemeden eşyalarını toplamaya başlıyorsun. O günkü hıçkırıkların halen daha kulaklarım dan gitmiyor.

Sağır olmalıydım. Duymamalıydım o hıçkırıkları. Hatta seni ağlatacağıma ölmeliydim Kyungsoo

Hemen orada ölmeliydim.

Valizini eline alıp bir kez bile bakmadan çıkıyorsun geniş pencere pervazları olan mavi odamızdan.

Seninle birlikte huzurum da beni terk ediyor.

Not 35: Çok geç kalma huzurum bekleyenin var..

Dipnot: Seni hala seviyorum.

P.S I LOVE YOU(KAISOO)BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin