10

646 138 25
                                    

Ben kızgınlıkla papatyalara küfür edip gözyaşı dökerken sen ellerimi tutup kulağının arkasına sıkıştırdığım papatyayı elime bıraktın Kyungsoo. Gülümsemekten vazgeçmiyordun. Yine gülümsedin. Kalp şeklinde hemde.

Yeniden bir ümit papatyayı parmaklarımın arasına alıp başladım seviyor sevmiyor oyununa.

Seviyor

Sevmiyor

Seviyor

Sevmiyor

Seviyor

Sevmiyor

Ve

Seviyor...

"Seviyor çıktı" diye haykırmıştım hatırlıyor musun? Bağırıyordum hastanenin bahçesin de koşuşturup önüme çıkan herkese "Kyungsoo beni seviyor" diye mutlulukla sarılıyordum.

İnsanların bazıları bana tımarhaneden çıkmış deli muamelesi yaparken bazıları mutluluğuma ortak oluyordu.

Sen gülümsüyordun. Her zaman ki gibi...

Not 18: Papatyalar şahit seni seviyorum Kyungsoo.

O gün mutluydum Kyungsoo Çünkü beni seviyordun. İtiraf etmesen bile bunu yüzüme karşı söylemesen bile biliyordum. Hissediyordum işte.

Ama bugün o günü hatırladığım da mutluluğuma gölge düştü sevgilim..

Söz vermiştim eğer seviyor çıkarsa sana ilanı aşk edecektim. Ama unutmuştum Kyungsoo.

Sana SENİ SEVİYORUM demeyi unutmuştum.

Öylesine nefret ediyorum ki şu aklımdan. Öylesine bıktım ki Kyungsoo. Nasıl olur da böyle birşeyi unuturdum. Keşke o gün kafamı duvarlara vura vura hatırlarsaydım Kyungsoo keşke...

Yine aynı kelime başka bir keşke daha nefret ediyorum keşkelerden Kyungsoo.

Not 19: Keşke seni sevdiğimi söyleyebilseydim.

Ama sonra düşündüğüm de iyi ki seni sevdiğimi söylememişim Kyungsoo hem seni sevdiğimi söylemek bana ne kazandıracaktı ki? Aksine kaybettirirdi belki de çünkü ben gittiğim yere şanssızlık götürürdüm Kyungsoo.

Not 20: Çünkü ben ne zaman birini sevsem siktiğimin dünyasın da kaybediyorum.

P.S I LOVE YOU(KAISOO)BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin